22 Aralık 2007
Akdeniz Bölgesinden manzaralar, Yine eşek arısı(!)diyelim
Konular birbiriyle alakalı değil ama öğrendiğim bilgiyi paylaşma gereği duydum.
Akademik dilde adı nedir bilmiyorum ama bizim bu yörede it arısı derler. Eskiiiii arıcılardan eski toprak dayımla arılığa gidince şu meşhur it arılarını gördüm , bizim kovanları sahiplenmişler kendilerince haraçlarını kesiyorlardı. Dayıma bu arıların bu zamanda nasıl yaşadıklarını onca yağmurdan nasıl korunduklarını ve benim bildiğim kadarıyla savunmasız bir alanda petek yaptıklarını(ağaç dalları filan) biliyorum dedim. Tabiki doğal olarak yeğen diyerekten lafa başladı.Bunlar iki cinstir senin dediklerin ince uzun olurlar ağaç dallarında çatı altlarında yaşarlar ve kışa kalmazlar bunlar ise daha kalın olurlar ve toprak altlarında yaşarlar ve son derece güvenli sığınaklar yaparlar kolay kolayda geçmezler işte bunlar kovanlara girip bal çalanlar ..
Bilgilerinize...
6 Aralık 2007
Adana Tarım Fuarı
2. Adana Tarım Fuarı Adanada yapıldı.Arıcılar olarak İstanbul Bal Üreticileri Birliği ile Mersindeki Enstitü katıldı. Güner Beyle bir hatıra fotografı çektirmek nasip oldu. Tarım fuarında Osman Kaftanoğlu hocanın bir öğrencisiyle tekrar karşılaşma olanağımız oldu. Bana ürünlerinden bahsetti. Sitesi de şu: http://apiterapi.uzerine.com/ propolis üretiyor.(Tadınada baktık) Önceki üretiminde alkol kullanıldığını duymuştum ama şimdikinin alkolsuz ürettiğinden bahsetti bana ilgilenen arkadaşlara...
25 Kasım 2007
Sizce Galip Kim?
Sizce Galip Kim bizim Kick boxcu arkadaşımız mı yoksa adını bile duymak istemediğimiz bu canlı mı? Seneye görüşürüz lafları duyuyor gibiyim sanki?
15 Kasım 2007
Eşek arıları(?)
İşte site adı.. http://www.vespa-crabro.de/
7 Kasım 2007
Güve
Mücadelesi ise;
Balı süzülmüş peteklerin korunmasında fiziksel, kimyasal ve biyolojik metotlar kullanılabiliriz. Peteklerin 10 oC'nin altında örneğin soğuk hava depolarında saklanması peteklerde bulunan güve yumurtalarının açılımını ve larva gelişimini engeller. Peteklerin 12 oC'da 3 saat veya 15 o15C' de 2 saat bekletilmesi petekte bulunan yumurta da dahil olmak üzere bütün gelişme dönemlerindeki güveyi yok eder. Kimyasal mücadele olarak peteklerin saklandığı muhafazalı odalarda 1 m3 hacim için 50 g toz kükürt yakılarak peteklerde bulunan güve larvaları, pupaları ve yetişkinleri öldürülebilir. Bu uygulamada güve yumurtaları ölmediği için uygulamanın sıcaklığa bağlı olarak tekrarlanması gereklidir. Kimyasal mücadele olarak arıcılar arasında sıkça görülen naftalin kullanılmamalıdır. Kanserojen ve petrol ürünü olan naftalin bal ve balmumunda kalıntı bırakmaktadır. Biyolojik mücadele olarak uygulanan Bacillus thuringiensis'in temel peteklere katılması dış ülkelerde uygulanmakta olup ülkemizde bu uygulama henüz uygulanmamaktadır. Bunun yanısıra biyolojik mücadelede ceviz yaprağıda kullanılmaktadır. Kanımca en etkili mücadele peteklerin bir miktar buzdolaplarında saklanarak güve mücadelesi yapılması daha sonrada temizlenen peteklerin sıkıca poşetlenerek saklanması...
haydi kolay gele...
10 Ekim 2007
Formic asit oranı için değişik bir formül
Resimden da anlaşılacağı gibi formik asit oranı için değişik bir formül. Ayrıca biz bunu rahatlıkla tarlada ve arazide kullanabiliriz. Ama bunun için ya kumanya hazırlayacağız yada domates dikeceğiz kovanların yanına....En soldaki resim resimde domatas yüzeye çıkmış bu formik asidimizin % 90 oranda saflığını, oratadaki domates suyun ortasında buda formik asidimizin saflığının % 50 oranını en sağdaki domates ise dipte görünüyor bu ise formik asidimizin değilde suyun saflığını temsil ediyor... Formik asidin değişik kullanım şekilleri pek yakında yayında, şuan üzerinde çalışıyorum...
www.wvu.edu sitesinden alıntıdır.
7 Ekim 2007
İş Kazası
İş Kazası denilebilirmi bilemiyorum ama biraz tecrübesizlik birazda sıcakların yardımı ile böyleoldu, arının kendine gelmesi ve yumurtaya geçmesi için verdiğimiz kekler arı için biraz eziyete dönüştü. Umarım artık böyle kazallar bir daha yaşanmaz, kekleri daha güvenli şekilde veririz.YA BU ARADA RESMİN SOL ÜST KÖŞESİNE BAKARMISINIZ?
23 Eylül 2007
Küresel Isınma ?
7 Eylül 2007
Flaş,flaş,flaş
ABD'de arıların toplu olarak gizemli şekilde ortadan kayboluşuna, 2004'de İsrail'de keşfedilen bir virüsün neden olduğu düşünülüyor.
Columbia Üniversitesi İmmünoloji ve Enfeksiyon Merkezi Direktörü Ian Lipkin yaptığı açıklamada, araştırmacıların, İsrail'de bulunan ve (Israeli Acute Paralysis Virus) IAPV adı verilen bir virüsün, bu olayın potansiyel nedeni olabileceğini düşündüklerini belirtti.
Araştırmacılar, IAPV virüsünün, bu afete maruz kalan hemen hemen tüm kovanlardan gelen örneklerdeki tek mikro organizma olduğunu vurguladılar.
Lipkin, "Bir sonraki adımımız, bu virüsün, kovanların boşalmasının tek nedeni mi, yoksa mikrop, zehir, böcek öldürücüler veya kuraklık nedeniyle ortaya çıkan zayıf beslenme gibi diğer faktörlerle bir bağlantısı olup olmadığını saptamak" dedi.
ABD'de arıların yok olmasına neden olan bu gizemli durumun, bal fiyatlarını ve bal üretim maliyetini giderlerini olumsuz etkilemesi bekleniyor.
Albert Einstein, "Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz" demişti.
Buda haberin linki;
http://www.haber10.com/haber/91109/
1 Eylül 2007
Eşek arılarıyla mücadele
Bugün eski toprak arıcılarıdan dayım ile kovanların yanına gittik bayağı verimli bir gün oldu. Birşey daha öğrendim.Eşek arılarının yuvalarının nasıl bulunacağını.Bir saat içinde tam 3 tane eşek arısı yuvası bulduk. Çok basit suyun başına gidiyorsunuz, depar vaziyeti alıyorsunuz, arı suyu içtikten sonra doğru yuvasına gidiyor sizde peşinden koşuyorsunuz....bu kadar.
8 Ağustos 2007
Kavanoz kovan çalışmaları
Hem değişiklik olsun hemde hergün gidemediğim arılığıma olan özlemimi gidersin diye bu kavanozda arı yetiştireyim dedim. Bizim anada çıktı bu arada artık etrafta erkek bulurmu bulmazmı bilemiyecez ama bakalım ne zaman bize evlat yetiştirmeye başlayacak..
1 Ağustos 2007
Haftaya operasyon var
Sıcakların bastırması ile iyice düşen yavru arı üretimi yetmiyormuş gibi birde eşek arıları üredi bölgemizde. Zaten sıcaklar sebebi ilahisi ile bal olmaması bir yandan canımızı sıkarken birde bunlar işin üzerine tuz biber ekti. Kim ne derse desin biz bir eşek arısı operasyonu yapacağız haftaya bekleyin görün operasyonun adı eşek arısı operasyon. Burdan Akdeniz iklim kuşağındaki arıcı arkadaşlara sesleniyorum "arkadaşlar geç kalmayın bak arınızı bitirir bu meretler, önleminizi alın". Bu arada bizim kişisel gücümüzle bileğini bükemediğimiz(Çünkü onların iğnesi var) eşek arılarını bizim elemanlar kendilerince halletmeye çalışıyorlar.(Birden fazla arı birden saldırarak eşek arısını yakıyorlar)Operasyon koordinatları belirlendi.
26 Temmuz 2007
Bakımsız kovan
Bakımsız kovan dedikleri işte bu olması gerek.Kovan bu şekilde olduğu sürece o sene arıcıya göre kurakta olur hastalıkta. Ba şekildeki kovan sahibi birinin ben arıcılık yapıyorum diye ortalıkta dolaşması hem bize karşı ayıp olur hem arılara karşı insafsızlık.
14 Temmuz 2007
Birkaç ballı bitki
Akdeniz bölgesinde temmuz ayında bal akımı yapan halk arası tabiriyle çeti ve sakarca.
Çetinin balının bayağı kaliteli olduğu herkes tarafında bilinmekte.
26 Haziran 2007
kavanoz kovan
Göz bebeğimiz baş tacımız arılarımızı birde kavanozda misafir edelim dedik,sonuçları sezon sonunda:))
28 Mayıs 2007
Ana arı verme takdikleri üzerine bir kaç çalışma
Ana arıyı kabul sorunu hepimizin başını ağrıtan bir sorun olarak kenarda duruyor. Eğer mantığınıza yatarsa size resimlerden de anlaşılacağı üzere birkaç teknikten bahsedecem. En alttaki resim benim bir arkadaşa aldığım analar.Irkını vermeyeyim büyükşef kızıyor. Bu arı ırkını arıya kabulettirmek bir hayli zor.Geçen Cuma günü birini yumurtasız, memesiz bir koloniye verdim. Pazargünü artık kabul etmiştir diyerekten serbest bıraktım anayı. Bir baktım ana vın kaçtı kovanın içine gözden kayboldu ama en son bir işçi arının ısırmaya çalıştığını gördüm. Derken bütün aramalarıma rağmen işaretli ana kayıp. Bugün yani pazartesi günü bir bakayım dedim ne alemde diye. Bir baktım çonmuşlar ananın üzerine kesmeye çalışıyor derken kavgayı ayırdık anayı tekrar kafesledik.Sonra da üstteki yöntemi uyguladık. Üstlük getirip içine kapalı gözlü çıta ile koydum arının üstüne araya bir tülbent , bu arada da üstlüğü matkapla uçuş deliği maksadıyla ön taraftan deldim. Bir bakalım böyle iki gün daha tutacam bakacam durumlarına kabul etmesini temenni edecez artık. En üsteki resimde de diyelimki sevdiğimiz bir koloni var ama ana kaybetti vede bizim analara ihtiyacımız var. Ana ölünce koloni bir gayret meme yapıyor. İşte burda meme gözleri kapandıktan sonra biz devreye giriyoruz. Bu ismini HACI İSMAİL kapanı diye koyduğumuz aleti memenin üzerine koyuyoruz. Böylece analar çıksa bile birbirlerini kırdırmadan alabiliyoruz. Ama bu yöntem oğulda geçerli değil çünkü içerdeki ana oğula gidiyor ve memeden çıkan analarla hiç karşılaşmıyorlar.
Bakalım kısmet ne olacak.
19 Mayıs 2007
Ana değiştirme çalışmaları
1 Mayıs 2007
Formik asit kullanımı
26 Nisan 2007
Muhsin Hocamız geldi
18 Nisan 2007
Mozilla Firefox kullanmak
6 Nisan 2007
Tabiri caizse dalak yapmak
1 Nisan 2007
29 Mart 2007
Bu Nasıl Olur?
27 Mart 2007
İlkbahar Çalışmaları
Kovanımızın sultanı elimizde olmayan sebeplerden dolayı öbür tarafa intikal etti. Açıkçası Dünyadan ayrılış nedenini çözemedim, sanırım çok çalışmaktan oldu.(2 Senelik bir anamızdı) Tabii bizim cariyeler boş dururmu hemen yeni bir kraliçe yapmaya uğraştılar ve bir kaç çıtada (3) ana memeleri yaptılar.Bende fırsat bu fırsat deyip zaten güçlü olan kolonimi 3 ' e bölüverdim. En son esas ana kovanda da kraliçe çıkınca baktım öbür ana memelerini kesmeye başlamışlar şeytana uydum bir çıtadan bir bölüm daha yapayım dedim ilerde nede olsa takviye yaparız düşüncesiyle. Yukarıdaki resmin kolonisi askeri sadece o kadar başka yok birde çıtanın öbür yüzü var. Kısmet olurda ilk yumurtaları görürsek diğer kolonilerden takviye yapacaz artık. Görüntüden de anlaşılacağı üzere kolonide biraz açlık var ama sırf bal ile besliyorum. Olsa olsa sadece akşamları biraz üşüyorlardır.
10 Mart 2007
Kovan temizlik işleri
İlkbahar Bakımı;
Arıcı arkadaşım Farukla kendi arılarının yeni aldıkları kovanların değişimini ve bahar bakımlarını yaptık.Zaten kovanlar yeni alındığı için bakımada Allahtan pek fazla gerek yoktu. BU işlemi İlk önce havanın bol güneşli ve sıcak olduğu bahar gününde yapmamız gerekiyor.Önce kovana bir tütsü vuruyoruz, sonra eski kovanın yerine içini alevle yaktığımız yeni kovanı koyuyoruz. Daha sonra çıtaları teker teker anasına zarar vemeden ve çıtaları sarsmadan yeni kovana devşiriyoruz. Burada dikkat edeceğimiz husus çıtaları fazla sarsmamak, yoksa anayı yere düşürüp ezebiliriz. Ezmesek bile gideceği kovanı ana arı şaşırabilir. Ayrıca kolonin gelişiminde bahar bakımı çok önemli bir husus olduğu içindeki nem ve organik kirlerden rahatlıkla anlaşılabilir.
25 Şubat 2007
Kış Çıkışı Erkekleme sorunları
Yavaş yavaş bölgemizde kışın son demleri görülürken bizlerde ufaktan çalışmalara başladık.Kontrol ettiğim kolonilerimden birisinin ana kaybı olduğunu ve arıcılar arasında erkeklemiş denilen sorunu gördüm.Bu konu üzürinde hiç şüphesiz değişik teknikler var.Ben bunlardan birsini uyguladım. İlk önce resimde de görüldüğü gibi arıı bir bezin üzerine çırptım. Daha sonra kovanın içini yaktım. Tabii arılar hemen kovanlarına geri dönmeye başladılar.Bu arada eski peteklerini diğer kovanlara dağıttım onlardan aldığım boş petekleri bu kovana verdimki arı geri döndüğünde petekle karşılaşsın.Bu kovanın üstlüğüne diğer seçkin kolonimden ballı günlüklü arılı çıtayı üstlük vasıtasıyla kovanın üzerine araya gazete kağıdı koyarak koydum. Kısmetse yukardaki günlükleri ana memelerine çevirecek ve yeni bir anamız olacak. Ben bunu bir deneyim dedim bakalım olacakmı.Aslında en mantıklısı çıtaları diğer kovanlara dağıtmak idi, yada uzak biryerde birleştirmek idi ama ben zor oalnı seçtim .BAkalım görecez.Sizce sonuç ne olur? yorumlarınızı ve görüşlerinizi bekliyorum.
12 Şubat 2007
Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin
Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin dedik ya işte böyle birşey bu.Bizim elemanları malesef aç bırakmışız bir damla bal damlattığımızda hücum ediyorlar yavrucaklar. Siz siz olun bu zamanda yavrucakları aç bırakmayın..Bu üsteki arkadaşta sanırım bizden biri ama .Acaba kim acaba?(Hayvansever oldum demiş ya olsun):)
28 Ocak 2007
Arı Sağımı(Sağılmıyorda bal hasadı diyelim)
Bal sağmak için daha doğrusu arıdan süzme bal almak için ilk önce yukarıdaki makina gibi bir makina almak lazım(200YTL). Daha sonra gerekli malzemelerden bir olan (sır tarağı) ile peteğin sır'rını petekten ayırıyoruz. Burda dikkat edilecek olan peteği tekrar kullanacağımızdan fazla zarar vermemek. Daha sonra sırrını aldığımız petekleri sırayla makinamıza yerleştiriyoruz. Makinanın çalışması merkezkaç prensibi üzerine. Çevrilen kol üzerine monte çark yardımıyla çıtaları koyduğumuz düzenek dönüyor ve çıtalardaki bal merkezkaç yardımı ile yüzeye yapışarak tabana akıyor. Makinanın altında musluk var daha sonrada bu musluk yardımı ile süzülen balları alıyoruz. Artık bundan sonrası sizin bileceğiz iş. Resimlerdeki tarihlerde bir yanlışlık yok bölgemizde yağmur az yağdığından yeni dünya ve okalüptüs çiçeklenmesi uzun sürdü , bize bal alma imkanı sundu. Ayrıca üste görünen makina amatörler için iki çıtalık. Bizim uşakta bizi uykulu çıkarmış yahu..:)
24 Ocak 2007
Bunu oksalit yaptı
15 Ocak 2007
Biyosidal ürün nedir?
Biyosidal aktif madde nedir?[1]
Biyosidal aktif madde:
· İyi tanımlanmış bir yapıya sahip olan kimyasal bir bileşik,
· İki ya da daha fazla kimyasal bileşiği olan bir karışım işlemi,
· Bir UVCB maddesi (bilinmeyen ya da değişken bileşen, karmaşık reaksiyon ürünleri ya da biyolojik maddeler)
· Bakteri, mantar, virüs gibi mikroorganizmalar,
· Bitki özleri, yağları ve mikroorganizmaları,
· Mikroorganizmaların fermantasyonundan çıkan ürünler olabilir.
Biyosidal ürünler zararlı organizmalar üzerinde kimyasal ya da biyolojik yollar ile yok edici ve yapılarını bozucu etki oluşturmakta ya da başka bir yol ile kontrol etkisi yaratmaktadırlar.
Biyosidal ürün nedir?[2]Bir veya birden fazla aktif madde içeren, kullanıma hazır halde satışa sunulmuş, kimyasal veya biyolojik açıdan herhangi bir zararlı organizma üzerinde kontrol edici etki gösteren veya hareketini kısıtlayan, zararsız kılan, yok eden aktif madde ve preparatlardır.
Biyosidal ürün bir ya da birden fazla aktif maddeden oluşabilir ya da bir ya da birden fazla aktif maddeden hazırlanmış olabilir, kullanıcıya sunulduğu şekli sulu bir aktif madde çözeltisi halinde olabilir.
Mevcut biyosidal aktif madde ve yeni biyosidal aktif madde nedir[3]
14 Mayıs 2000�den önce AB piyasasında bulunan tüm biyosidal aktif maddeler ve Komisyon Yönetmeliğine (EC) No 1896/2000) göre bildirilmiş ve tanımlanmış olanlar mevcut biyosidal aktif maddeler olarak yayımlanmıştır.
14 Mayıs 2000�den önce AB piyasasında bulunmayan ya da bildirilmiş ya da tanımlanmış olmayan biyosidal aktif maddeler, AB piyasasına sunulmadan önce her üye ülke tarafından 98/8/EC direktifine göre onaylanması gereken yeni biyosidal aktif maddelerdir.
Mevcut biyosidal aktif madde ve yeni biyosidal aktif madde nedir[3]
14 Mayıs 2000�den önce AB piyasasında bulunan tüm biyosidal aktif maddeler ve Komisyon Yönetmeliğine (EC) No 1896/2000) göre bildirilmiş ve tanımlanmış olanlar mevcut biyosidal aktif maddeler olarak yayımlanmıştır.
14 Mayıs 2000�den önce AB piyasasında bulunmayan ya da bildirilmiş ya da tanımlanmış olmayan biyosidal aktif maddeler, AB piyasasına sunulmadan önce her üye ülke tarafından 98/8/EC direktifine göre onaylanması gereken yeni biyosidal aktif maddelerdir.
Bildirilmiş ve tanımlanmış mevcut biyosidal aktif maddeler arasındaki fark nedir? [4]
Bildirilmiş mevcut biyosidal aktif maddeler 1. Gözden geçirme yönetmeliğinin şartlarına göre bildirilmiş ve Komisyon tarafınca kabul edilmiştir. Bu bildirilmiş aktif maddeler ürün tiplerine göre değiştirilmiş 2. Gözden geçirme yönetmeliğinin 2. Ek�inde listelenmiştir (Komisyon Kanunu (EC) 1048/2005).
Pozitif listeye (Direktif 98/8/EC' in Ek I, IA ve IB). eklenmek için gerekli şartları yerine getirip getirmedikleri karar verilene kadar piyasada kalabilmektedirler.
Tanımlanmış aktif maddeler için tanımlama prosedürü sırasında sadece birkaç veri gerekmektedir. Bunlar sadece 1 Eylül 2006'ya kadar piyasada kalabileceklerdir.
http://www.biyosidal.saglik.gov.tr' sitesinden alıntıdır.
Oksalik asit aşağıdaki linkteki Biyosidal Ürünlerin Piyasaya Sürülmesi İle İlgili 98/8/Ec Sayılı Direktifin Uygulanmasına Dair Kararlar Rehberi
http://www.biyosidal.saglik.gov.tr/Dosyalar/MoD.doc
10 Ocak 2007
Varroa için Oksalik asit (kış çözümü)
http://www.honeybeeworld.com/diary/articles/cor.htm resim siteden alıntıdır.
http://www.algonet.se/~beeman/research/oxalic/oxalic-1-nf.htmResim siteden alıntıdır.
Varroa ‘da oksalik asit kullanımı(vaporizer);
Bilindiği üzere varroa zararlısı ile mücadele yöntemlerinden biriside oksalik asit. Kış günlerinde arılarımızın şerbet ile yaptığımız oksalit asitten herhangi bir zarar görmemesi için başka bir yöntem olan buharlaştırmayı tanıtalım dedik Oksalik asit 101 C ‘ nin altında katı olan bir madde. Bu maddeyi akü yardımı ile ısıtarak buharlaştırarak koloniye vermek mümkün. Burada dikkat edilmesi gereken nokta buharının insanlar tarafından solunmaması. Yukarıdaki resimlerden anlaşılacağı üzerine oksalik asit şerbet ile yaptığımız karışımın haricinde soğuk kış günleri için buharlaştırılarak verilmiş. Aşağıya konu ile ilgili site linkleri koydum. Bu konuda bence yeterince araştırma mevcut. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta akünün akım gücü 60 Amper bazılarında ise daha fazla .Kıyaslama açısından söyleyeyim , evlerde kullandığımız 220 voltun akım gücü 2 Amper. Amperin yüksek olması hatırladığım kadarıyla evdeki kullandığımız elektrik akımından daha güçlü olmasını sağlıyor. Aküyü elimizle dokunduğumuz zaman çarpmaz, çünkü voltu düşük ama amperi yüksek. Her neyse akım ile ilgili bilgisi olan arkadaşlar yoruma yazsınlar, benim bildiğim bu kadar.Asıl işe gelelim, dediğim gibi kış günlerinde arılarımızın şerbetli oksalikten herhangi bir zarar görmemesi için bu buharlaşma yöntemini anlatayım dedim. Sen denedin mi derseniz denedim derim.Vazo gibi şekil verdiğim sigara kağıdının içine koyduğum oksaliki körüğün içine koydum ve ateşi yaktım. Oksalik erimeye ve buharlaşmaya başladı. Bende kovanın önünden dumanı verdim arıya. Pek hoşlarına gitmedi ama kayıp zayi olanda olmadı. Bizim akıl biraz tersten çalışır derler ya doğrudur, sonradan geldi aklıma beyaz bir kağıt koysaydık kovana dedim keşke.
http://www.algonet.se/~beeman/research/oxalic/oxalic-1-nf.htm (Buharlaştırma yöntemi)
http://www.mellifera.de/engl2.htm (Burada bilimsel istatistikler var)
http://www.honeybeeworld.com/diary/articles/cor2004.htm (Arıbiti motoru:))
http://de.geocities.com/vaporizerklaus/vaporizer.htm (Buharlaştırmada kullanılan aletler)
http://www.honeybeeworld.com/diary/articles/cor.htm (Yine Buharlaştırma)
http://www.mellifera.de/Engli2.pdf (Buharlaştırma ile ilgili bir araştırma PDF. Dosyası)
http://www.honeybeeworld.com/diary/2002/diary111002.htm#oxalic (Dünya arıcıları sitesi)
http://www.beesource.com/cgi-bin/ubbcgi/ultimatebb.cgi?ubb=get_topic;f=3;t=000517 (Oksalik asitin tartışıldığı bir forum sitesi)
http://www.entom.slu.se/res/bi/Proceedings.html#Oxalic%20Acid%20for%20Mite%20Control%20-%20Results%20and%20Review (Avrupa birliği koordinasyon araştırması)
http://www.members.shaw.ca/orioleln/index.htm (Heilyser teknoloji sitesi)
Çöp
Arkadaşlar keki resmen duman etmiş birde çöpünü dışarı atmaya çalışıyorlar. Burada arıların tipik özelliğini görebiliyoruz, kovanda kendilerinden başka kimseyi görmek istemiyorlar.