22 Aralık 2007

Akdeniz Bölgesinden manzaralar, Yine eşek arısı(!)diyelim

Aynı anda 4 mevsimin yaşandığı Canım ülkemde bu manzaralarla karşılaşmak oldukça olağan gibi geliyor bana. Yurdumun bazı bölgelerinde kovanlar kar altında iken Akdenizde kısmende olsa arılar çalışmalarına devam etmekte. E tabi böyle olunca insanın içi açılıyor tabiki. İnsanın şöyle diyesi geliyor ."Yarabbi o bize verdiğin yazdan sonra şükür etmemek eldemi.."

Konular birbiriyle alakalı değil ama öğrendiğim bilgiyi paylaşma gereği duydum.
Akademik dilde adı nedir bilmiyorum ama bizim bu yörede it arısı derler. Eskiiiii arıcılardan eski toprak dayımla arılığa gidince şu meşhur it arılarını gördüm , bizim kovanları sahiplenmişler kendilerince haraçlarını kesiyorlardı. Dayıma bu arıların bu zamanda nasıl yaşadıklarını onca yağmurdan nasıl korunduklarını ve benim bildiğim kadarıyla savunmasız bir alanda petek yaptıklarını(ağaç dalları filan) biliyorum dedim. Tabiki doğal olarak yeğen diyerekten lafa başladı.Bunlar iki cinstir senin dediklerin ince uzun olurlar ağaç dallarında çatı altlarında yaşarlar ve kışa kalmazlar bunlar ise daha kalın olurlar ve toprak altlarında yaşarlar ve son derece güvenli sığınaklar yaparlar kolay kolayda geçmezler işte bunlar kovanlara girip bal çalanlar ..

Bilgilerinize...

6 Aralık 2007

Adana Tarım Fuarı



2. Adana Tarım Fuarı Adanada yapıldı.Arıcılar olarak İstanbul Bal Üreticileri Birliği ile Mersindeki Enstitü katıldı. Güner Beyle bir hatıra fotografı çektirmek nasip oldu. Tarım fuarında Osman Kaftanoğlu hocanın bir öğrencisiyle tekrar karşılaşma olanağımız oldu. Bana ürünlerinden bahsetti. Sitesi de şu: http://apiterapi.uzerine.com/ propolis üretiyor.(Tadınada baktık) Önceki üretiminde alkol kullanıldığını duymuştum ama şimdikinin alkolsuz ürettiğinden bahsetti bana ilgilenen arkadaşlara...

25 Kasım 2007

Sizce Galip Kim?






Sizce Galip Kim bizim Kick boxcu arkadaşımız mı yoksa adını bile duymak istemediğimiz bu canlı mı? Seneye görüşürüz lafları duyuyor gibiyim sanki?

15 Kasım 2007

Eşek arıları(?)

Böylesini ilkkez görüyorum desem yeridir yani adamlar eşek arılarını beslemekle kalmamış birde site yapmışlar.:) İşin şaka tarafı bir yana mutlaka bilimsel çalışmalar için yapmışlardır tabiki.
İşte site adı.. http://www.vespa-crabro.de/

7 Kasım 2007

Güve

Kış ayları bölgemizde yaklaşırken (bazı bölgelerde yaklaşması kalmadı) bir düşmanımızın daha farkına vardık, daha doğrusu farkındaydıkta sadece kendini hatırlattı bize. Bu düşmanımızın adı güve petek güvesi. Genelde polen ve bal ile beslenir ama petek kırıntılarıylada beslendiği görülmüştür. Pereğimiz dışarıda olduğu taktirde direk peteğimize zarar verir tekrar kullanamaz hale getirir. Burdan şu anlaşılmasın güveler sadece peteğe zarar verir diye. Bilakis asıl zararı eğer zayıf bir kolonimiz var ise onlara verir. Tabiki bunun için birçok faktörün bir araya gelmesi lazım gelir. Mesela tembel bir arıcı, tembel bir ana ver uygun hava şartları (25-30 C ısı) gereklidir. Tembel arıcı nasıl yardımcı olur arısını yeterince takip edemezse ve en azından 15 günde bir koloni kontrolü yapmaz ise diğer şartlarda olgunalşırsa güve kaçınılmaz olur. Güve istilasından sonra arının toparlanaması çok çok zor olur. Güvenin zayıf kolonilerde verdiği zararlar daha şiddetli olur doğrusu güçlü kolonide gelişemez. Zayıf ta ise genelde çıta köşelerinde kovan dipleri ve köşelerinde ve kovanın dip tahtasındaki boşluklarda kendine yer bularak kurt şeklindeki zararlı pupa oluşturur. Pupadan sonrada kelebek halini alır. Ama peteğe ve kovana asıl zarar veren kurt şeklidir o direk peteği yiyerek koza oluşturur. Kovan içindeki bu zararlıdan korunmak için ise oluşturan şartların tersini yapmamız yeterli , ilaca filan gerek yok. Kovan dışındaki güve saldırılarından korunmak için ise en basidi peteğimizi derin dondurucuda 2-3 saat beklettiğimiz zaman tüm güve formlarını yok edebiliriz. Bunu yaptıktan sonrada poşetleyip kaldırabiliriz peteğimizi. Eğer bunu yapmaz isek yukarıdaki görüntü ile karşılaşmamız kaçınılmazdır bizim için.
Mücadelesi ise;
Balı süzülmüş peteklerin korunmasında fiziksel, kimyasal ve biyolojik metotlar kullanılabiliriz. Peteklerin 10 oC'nin altında örneğin soğuk hava depolarında saklanması peteklerde bulunan güve yumurtalarının açılımını ve larva gelişimini engeller. Peteklerin 12 oC'da 3 saat veya 15 o15C' de 2 saat bekletilmesi petekte bulunan yumurta da dahil olmak üzere bütün gelişme dönemlerindeki güveyi yok eder. Kimyasal mücadele olarak peteklerin saklandığı muhafazalı odalarda 1 m3 hacim için 50 g toz kükürt yakılarak peteklerde bulunan güve larvaları, pupaları ve yetişkinleri öldürülebilir. Bu uygulamada güve yumurtaları ölmediği için uygulamanın sıcaklığa bağlı olarak tekrarlanması gereklidir. Kimyasal mücadele olarak arıcılar arasında sıkça görülen naftalin kullanılmamalıdır. Kanserojen ve petrol ürünü olan naftalin bal ve balmumunda kalıntı bırakmaktadır. Biyolojik mücadele olarak uygulanan Bacillus thuringiensis'in temel peteklere katılması dış ülkelerde uygulanmakta olup ülkemizde bu uygulama henüz uygulanmamaktadır. Bunun yanısıra biyolojik mücadelede ceviz yaprağıda kullanılmaktadır. Kanımca en etkili mücadele peteklerin bir miktar buzdolaplarında saklanarak güve mücadelesi yapılması daha sonrada temizlenen peteklerin sıkıca poşetlenerek saklanması...
haydi kolay gele...

10 Ekim 2007

Formic asit oranı için değişik bir formül


Resimden da anlaşılacağı gibi formik asit oranı için değişik bir formül. Ayrıca biz bunu rahatlıkla tarlada ve arazide kullanabiliriz. Ama bunun için ya kumanya hazırlayacağız yada domates dikeceğiz kovanların yanına....En soldaki resim resimde domatas yüzeye çıkmış bu formik asidimizin % 90 oranda saflığını, oratadaki domates suyun ortasında buda formik asidimizin saflığının % 50 oranını en sağdaki domates ise dipte görünüyor bu ise formik asidimizin değilde suyun saflığını temsil ediyor... Formik asidin değişik kullanım şekilleri pek yakında yayında, şuan üzerinde çalışıyorum...
www.wvu.edu sitesinden alıntıdır.

7 Ekim 2007

İş Kazası



İş Kazası denilebilirmi bilemiyorum ama biraz tecrübesizlik birazda sıcakların yardımı ile böyleoldu, arının kendine gelmesi ve yumurtaya geçmesi için verdiğimiz kekler arı için biraz eziyete dönüştü. Umarım artık böyle kazallar bir daha yaşanmaz, kekleri daha güvenli şekilde veririz.YA BU ARADA RESMİN SOL ÜST KÖŞESİNE BAKARMISINIZ?

23 Eylül 2007

Küresel Isınma ?

Artık küresel ısınmamı dersiniz, yoksa bölgesel veya genel kuraklık mı onu bilemem ama şu bir gerçek ki bu sene bölgemizde bir kuraklık hakim.Bunu nasıl anladınız derseniz şöyleki. Birincisi bal verimi % 30-40 düşük , sıcaklık hat safhada, çiftçilerle görüştüğüm kadarıyla buğday ve ayçiçeğinde de % 20 lik bir kayıp sözkonusu. Muhsin hocanın bir sözü aklıma geldi . Arısından bal alamayanların sığındıkları konudur kuraklık diye halbuki kuraklık olsa verim düşer inekler süt vermez, et olmaz diye. İşte buna yakın sözler duydum geçen tv.den dediki türkiye genelinde süt üretimi % 20 düştü.(Fiyatların neden arttığı belli oldu). Demekki kuraklığın belirtileri diyelim ya yavaş yavaş kendini göstermeye başladı yada uyanın artık dedi. Bu arada nerden nereye geldik ben arılarımdan bahsedecektim kolonide bir tane yumurta yok desem çokda abartı olmaz bazen anaya birşeymi oldu diye aradığımda oldu. Ben bunu polenin olmamasına bağlıyorum. Çıtalardan göz gezdirdiğim kadarıyla polen malesef yok ee yağmurda yağmayınca çiçek açmıyor tabiki. Bu gidişle kışı arılarım geçirebilirmi bilemiyorum. Artık Allah 'tan hayırlısı demekten başka çare yok Çünkü en iyisini bilen O.

7 Eylül 2007

Flaş,flaş,flaş

ARILARI 'İSRAİL VİRÜSÜ' ORTADAN YOKETMİŞ
ABD'de arıların toplu olarak gizemli şekilde ortadan kayboluşuna, 2004'de İsrail'de keşfedilen bir virüsün neden olduğu düşünülüyor.

Columbia Üniversitesi İmmünoloji ve Enfeksiyon Merkezi Direktörü Ian Lipkin yaptığı açıklamada, araştırmacıların, İsrail'de bulunan ve (Israeli Acute Paralysis Virus) IAPV adı verilen bir virüsün, bu olayın potansiyel nedeni olabileceğini düşündüklerini belirtti.

Araştırmacılar, IAPV virüsünün, bu afete maruz kalan hemen hemen tüm kovanlardan gelen örneklerdeki tek mikro organizma olduğunu vurguladılar.

Lipkin, "Bir sonraki adımımız, bu virüsün, kovanların boşalmasının tek nedeni mi, yoksa mikrop, zehir, böcek öldürücüler veya kuraklık nedeniyle ortaya çıkan zayıf beslenme gibi diğer faktörlerle bir bağlantısı olup olmadığını saptamak" dedi.

ABD'de arıların yok olmasına neden olan bu gizemli durumun, bal fiyatlarını ve bal üretim maliyetini giderlerini olumsuz etkilemesi bekleniyor.

Albert Einstein, "Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz" demişti.

Buda haberin linki;

http://www.haber10.com/haber/91109/

1 Eylül 2007

Eşek arılarıyla mücadele


Bugün eski toprak arıcılarıdan dayım ile kovanların yanına gittik bayağı verimli bir gün oldu. Birşey daha öğrendim.Eşek arılarının yuvalarının nasıl bulunacağını.Bir saat içinde tam 3 tane eşek arısı yuvası bulduk. Çok basit suyun başına gidiyorsunuz, depar vaziyeti alıyorsunuz, arı suyu içtikten sonra doğru yuvasına gidiyor sizde peşinden koşuyorsunuz....bu kadar.

Bak sen arıya




Bunu yapan kimin arısı..:)

8 Ağustos 2007

Eşek arılarıyla mücadele



Dediğimiz operasyon tamamlandı. Eşek arılarının ocakları söndürüldü.

Kavanoz kovan çalışmaları




Hem değişiklik olsun hemde hergün gidemediğim arılığıma olan özlemimi gidersin diye bu kavanozda arı yetiştireyim dedim. Bizim anada çıktı bu arada artık etrafta erkek bulurmu bulmazmı bilemiyecez ama bakalım ne zaman bize evlat yetiştirmeye başlayacak..

1 Ağustos 2007

Haftaya operasyon var


Sıcakların bastırması ile iyice düşen yavru arı üretimi yetmiyormuş gibi birde eşek arıları üredi bölgemizde. Zaten sıcaklar sebebi ilahisi ile bal olmaması bir yandan canımızı sıkarken birde bunlar işin üzerine tuz biber ekti. Kim ne derse desin biz bir eşek arısı operasyonu yapacağız haftaya bekleyin görün operasyonun adı eşek arısı operasyon. Burdan Akdeniz iklim kuşağındaki arıcı arkadaşlara sesleniyorum "arkadaşlar geç kalmayın bak arınızı bitirir bu meretler, önleminizi alın". Bu arada bizim kişisel gücümüzle bileğini bükemediğimiz(Çünkü onların iğnesi var) eşek arılarını bizim elemanlar kendilerince halletmeye çalışıyorlar.(Birden fazla arı birden saldırarak eşek arısını yakıyorlar)Operasyon koordinatları belirlendi.

26 Temmuz 2007

Bakımsız kovan


Bakımsız kovan dedikleri işte bu olması gerek.Kovan bu şekilde olduğu sürece o sene arıcıya göre kurakta olur hastalıkta. Ba şekildeki kovan sahibi birinin ben arıcılık yapıyorum diye ortalıkta dolaşması hem bize karşı ayıp olur hem arılara karşı insafsızlık.

14 Temmuz 2007

Birkaç ballı bitki



Akdeniz bölgesinde temmuz ayında bal akımı yapan halk arası tabiriyle çeti ve sakarca.
Çetinin balının bayağı kaliteli olduğu herkes tarafında bilinmekte.

26 Haziran 2007

kavanoz kovan




Göz bebeğimiz baş tacımız arılarımızı birde kavanozda misafir edelim dedik,sonuçları sezon sonunda:))

28 Mayıs 2007

Ana arı verme takdikleri üzerine bir kaç çalışma



Ana arıyı kabul sorunu hepimizin başını ağrıtan bir sorun olarak kenarda duruyor. Eğer mantığınıza yatarsa size resimlerden de anlaşılacağı üzere birkaç teknikten bahsedecem. En alttaki resim benim bir arkadaşa aldığım analar.Irkını vermeyeyim büyükşef kızıyor. Bu arı ırkını arıya kabulettirmek bir hayli zor.Geçen Cuma günü birini yumurtasız, memesiz bir koloniye verdim. Pazargünü artık kabul etmiştir diyerekten serbest bıraktım anayı. Bir baktım ana vın kaçtı kovanın içine gözden kayboldu ama en son bir işçi arının ısırmaya çalıştığını gördüm. Derken bütün aramalarıma rağmen işaretli ana kayıp. Bugün yani pazartesi günü bir bakayım dedim ne alemde diye. Bir baktım çonmuşlar ananın üzerine kesmeye çalışıyor derken kavgayı ayırdık anayı tekrar kafesledik.Sonra da üstteki yöntemi uyguladık. Üstlük getirip içine kapalı gözlü çıta ile koydum arının üstüne araya bir tülbent , bu arada da üstlüğü matkapla uçuş deliği maksadıyla ön taraftan deldim. Bir bakalım böyle iki gün daha tutacam bakacam durumlarına kabul etmesini temenni edecez artık. En üsteki resimde de diyelimki sevdiğimiz bir koloni var ama ana kaybetti vede bizim analara ihtiyacımız var. Ana ölünce koloni bir gayret meme yapıyor. İşte burda meme gözleri kapandıktan sonra biz devreye giriyoruz. Bu ismini HACI İSMAİL kapanı diye koyduğumuz aleti memenin üzerine koyuyoruz. Böylece analar çıksa bile birbirlerini kırdırmadan alabiliyoruz. Ama bu yöntem oğulda geçerli değil çünkü içerdeki ana oğula gidiyor ve memeden çıkan analarla hiç karşılaşmıyorlar.
Bakalım kısmet ne olacak.

19 Mayıs 2007

Ana değiştirme çalışmaları

Arkadaşın ısrarı ile birde biz deneyelim dedik bakalım şu alman arısı nasılmış? Aldık bir tane meme taktık birkaç gün önce bölünmüş kolonimize. Yalnız bizim elemanlar biraz acaleci davrandılar ve anayı çıkmadan hallettiler. Artık bizde birdahaki sefere dedik içdik bir bardak soğuk suyumuzu.

1 Mayıs 2007

Formik asit kullanımı

Muhsin Hocamız Adanamızı ziyaret etmişti ve varroa nın ilaçsız tedavi yöntemlerinden bahsetmişti. Fakat oxalic asid i biraz pas geçer gibi olmuştu.Fakat ben olayı yanlış anlamışım. Pas geçmesininde sebebi mail ile öğrendiğim kadarıyla Akdeniz bölgesinde yavrusuz dönemin olmayışıymış.Haklıdırda nede olsa hemşerimiz kendileri. Birde formic asid kullanımı ile ilgili bir kaç şey söyledi enjektör olayını anlattı. Anladığım kadarıyla olay söyle . % 65 ' lik formic acid karşımını pede zerk etmek yerine enjektöre çekiyoruz. Çektikten sonra da kırmızı işaretli yerden dikkatlice kesiyoruz ve pistonun yanındaki parmak dayanakları yardımıyla çıtaya asıyoruz.Bu şekilde olduğu takdirde hiçbir suretle formic asid yere akmaz ve enjektörün ucundaki delik yardımı ilede buharlaşma sağlanabilinir. Artık çözelti olayını içinde halil ağamın sitesi var ona bakın.

26 Nisan 2007

Muhsin Hocamız geldi

Türk arıcılığımızın yüzakı, bilgi dağarcığını arıcılarımızla paylaşmayı seven nadir hocalarımızdan Prof.Dr.Muhsin DOĞAROĞLU hocamız Türkiye geneli eğitim faaliyetleri çerçevesinde Adanamızı ziyaret ettiler. Tarım İl Müdürlüğü salonunda gerçekleşen eğitim saat 14;30' da başlayıp saat 18:00 e kadar devam etti. Aksilik bu ya seminerin başlangıcına birtakım işlerimizden dolayı yetişemedik, gerçi yetiştiğimizde de konu olgunlaşma safhasındaydı da faydalandık sayılır.(Ne yazıkki fotoğraf makinamızı yanımıza alma fırsatı olmadı) Üstüne basa basa varroa konusunda hertürlü ilaçtan kaçınmamızı biyolojik yöntemler ve formik asit kullanmamızı tavsiye etti.Oksalit asiti sorduğumda isede hafif pas geçer gibi oldu, açıkçası anlayamadım. Seminerde arıcılarımızın genel sorunu varroa üzerineydi. Hep şu illetten nasıl kurtulacağız diye soruyorlardı. Sonuç olarak bayağı verimli bir toplantı oldu. Daha nicelerinin olması temennisi ile....

18 Nisan 2007

Mozilla Firefox kullanmak

Gelişmekte olan Açık kaynak kodlu ücretsiz yazılım olan internet tarayıcı firefox kullanmak işte böyle benim düştüğüm durumlara düşülebiliyor. Sitede işler ,resimler arap saçına dönmüş bizim haberimiz yok.(firefox kullanınca) Bugün arkadaşın bilgisayarından girdim siteye birde baktım aman Allahım bu da ne. Her neyse arkadaşlar kusura bakmayın olaya müdahale edildi. Ben yinede firefox'un adresini vereyim . http://www.mozilla.com/en-US/firefox/ belki indirir denersiniz.Kullanışlı bir program tavsiye ederim.

6 Nisan 2007

Tabiri caizse dalak yapmak

Biz arıcılar arasında 'Dalak yapması' terimi kullanırız. İşte bu dalak yapması teriminin resmidir. Resmimizde kolonimiz örtü bezine dalak yapmış sebebi belli hazır petek istiyorum diyor.Bu olay biz arıcılar arasında istenilen birşey fakat hoş karşılanmayan birşeydir, çünkü arıyı boşa çalıştırmış sayılabilir.Bu olayı gördüğümüz anda hemen bir hazır petek vermeliyiz.

1 Nisan 2007

Biraz fotojenik bir poz olmuş

Gerçekten fotojenik olmuş değilmi? Sanki poz veriyorlar.

29 Mart 2007

Bu Nasıl Olur?

Bu Nasıl olur anlayamadım.Bizin prenses pazar günü dünyaya merhaba dedi, bugün perşembe günü ilk yumurtasını attı, açıkçası dünde atmış olabilir benim hiç aklım almadı. Daha önce bu kadar çabuk atana rastlamamıştım.Aman aman nazarlardan uzak olsun.

27 Mart 2007

İlkbahar Çalışmaları


Kovanımızın sultanı elimizde olmayan sebeplerden dolayı öbür tarafa intikal etti. Açıkçası Dünyadan ayrılış nedenini çözemedim, sanırım çok çalışmaktan oldu.(2 Senelik bir anamızdı) Tabii bizim cariyeler boş dururmu hemen yeni bir kraliçe yapmaya uğraştılar ve bir kaç çıtada (3) ana memeleri yaptılar.Bende fırsat bu fırsat deyip zaten güçlü olan kolonimi 3 ' e bölüverdim. En son esas ana kovanda da kraliçe çıkınca baktım öbür ana memelerini kesmeye başlamışlar şeytana uydum bir çıtadan bir bölüm daha yapayım dedim ilerde nede olsa takviye yaparız düşüncesiyle. Yukarıdaki resmin kolonisi askeri sadece o kadar başka yok birde çıtanın öbür yüzü var. Kısmet olurda ilk yumurtaları görürsek diğer kolonilerden takviye yapacaz artık. Görüntüden de anlaşılacağı üzere kolonide biraz açlık var ama sırf bal ile besliyorum. Olsa olsa sadece akşamları biraz üşüyorlardır.

10 Mart 2007

Kovan temizlik işleri



İlkbahar Bakımı;
Arıcı arkadaşım Farukla kendi arılarının yeni aldıkları kovanların değişimini ve bahar bakımlarını yaptık.Zaten kovanlar yeni alındığı için bakımada Allahtan pek fazla gerek yoktu. BU işlemi İlk önce havanın bol güneşli ve sıcak olduğu bahar gününde yapmamız gerekiyor.Önce kovana bir tütsü vuruyoruz, sonra eski kovanın yerine içini alevle yaktığımız yeni kovanı koyuyoruz. Daha sonra çıtaları teker teker anasına zarar vemeden ve çıtaları sarsmadan yeni kovana devşiriyoruz. Burada dikkat edeceğimiz husus çıtaları fazla sarsmamak, yoksa anayı yere düşürüp ezebiliriz. Ezmesek bile gideceği kovanı ana arı şaşırabilir. Ayrıca kolonin gelişiminde bahar bakımı çok önemli bir husus olduğu içindeki nem ve organik kirlerden rahatlıkla anlaşılabilir.

25 Şubat 2007

Kış Çıkışı Erkekleme sorunları







Yavaş yavaş bölgemizde kışın son demleri görülürken bizlerde ufaktan çalışmalara başladık.Kontrol ettiğim kolonilerimden birisinin ana kaybı olduğunu ve arıcılar arasında erkeklemiş denilen sorunu gördüm.Bu konu üzürinde hiç şüphesiz değişik teknikler var.Ben bunlardan birsini uyguladım. İlk önce resimde de görüldüğü gibi arıı bir bezin üzerine çırptım. Daha sonra kovanın içini yaktım. Tabii arılar hemen kovanlarına geri dönmeye başladılar.Bu arada eski peteklerini diğer kovanlara dağıttım onlardan aldığım boş petekleri bu kovana verdimki arı geri döndüğünde petekle karşılaşsın.Bu kovanın üstlüğüne diğer seçkin kolonimden ballı günlüklü arılı çıtayı üstlük vasıtasıyla kovanın üzerine araya gazete kağıdı koyarak koydum. Kısmetse yukardaki günlükleri ana memelerine çevirecek ve yeni bir anamız olacak. Ben bunu bir deneyim dedim bakalım olacakmı.Aslında en mantıklısı çıtaları diğer kovanlara dağıtmak idi, yada uzak biryerde birleştirmek idi ama ben zor oalnı seçtim .BAkalım görecez.Sizce sonuç ne olur? yorumlarınızı ve görüşlerinizi bekliyorum.

12 Şubat 2007

Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin


Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin dedik ya işte böyle birşey bu.Bizim elemanları malesef aç bırakmışız bir damla bal damlattığımızda hücum ediyorlar yavrucaklar. Siz siz olun bu zamanda yavrucakları aç bırakmayın..Bu üsteki arkadaşta sanırım bizden biri ama .Acaba kim acaba?(Hayvansever oldum demiş ya olsun):)

28 Ocak 2007

Arı Sağımı(Sağılmıyorda bal hasadı diyelim)



Bal sağmak için daha doğrusu arıdan süzme bal almak için ilk önce yukarıdaki makina gibi bir makina almak lazım(200YTL). Daha sonra gerekli malzemelerden bir olan (sır tarağı) ile peteğin sır'rını petekten ayırıyoruz. Burda dikkat edilecek olan peteği tekrar kullanacağımızdan fazla zarar vermemek. Daha sonra sırrını aldığımız petekleri sırayla makinamıza yerleştiriyoruz. Makinanın çalışması merkezkaç prensibi üzerine. Çevrilen kol üzerine monte çark yardımıyla çıtaları koyduğumuz düzenek dönüyor ve çıtalardaki bal merkezkaç yardımı ile yüzeye yapışarak tabana akıyor. Makinanın altında musluk var daha sonrada bu musluk yardımı ile süzülen balları alıyoruz. Artık bundan sonrası sizin bileceğiz iş. Resimlerdeki tarihlerde bir yanlışlık yok bölgemizde yağmur az yağdığından yeni dünya ve okalüptüs çiçeklenmesi uzun sürdü , bize bal alma imkanı sundu. Ayrıca üste görünen makina amatörler için iki çıtalık. Bizim uşakta bizi uykulu çıkarmış yahu..:)

24 Ocak 2007

Bunu oksalit yaptı

Oksalit asidin varroa' ya yaptığını makinamızın elverdiği ölçüde çektik .Gerçek boyutunda bakılırsa daha ayrıntılı görülecektir.

15 Ocak 2007

Biyosidal ürün nedir?

Biyosidal aktif madde nedir?[1]

Biyosidal aktif madde:

· İyi tanımlanmış bir yapıya sahip olan kimyasal bir bileşik,

· İki ya da daha fazla kimyasal bileşiği olan bir karışım işlemi,

· Bir UVCB maddesi (bilinmeyen ya da değişken bileşen, karmaşık reaksiyon ürünleri ya da biyolojik maddeler)

· Bakteri, mantar, virüs gibi mikroorganizmalar,

· Bitki özleri, yağları ve mikroorganizmaları,

· Mikroorganizmaların fermantasyonundan çıkan ürünler olabilir.

Biyosidal ürünler zararlı organizmalar üzerinde kimyasal ya da biyolojik yollar ile yok edici ve yapılarını bozucu etki oluşturmakta ya da başka bir yol ile kontrol etkisi yaratmaktadırlar.

Biyosidal ürün nedir?[2]Bir veya birden fazla aktif madde içeren, kullanıma hazır halde satışa sunulmuş, kimyasal veya biyolojik açıdan herhangi bir zararlı organizma üzerinde kontrol edici etki gösteren veya hareketini kısıtlayan, zararsız kılan, yok eden aktif madde ve preparatlardır.

Biyosidal ürün bir ya da birden fazla aktif maddeden oluşabilir ya da bir ya da birden fazla aktif maddeden hazırlanmış olabilir, kullanıcıya sunulduğu şekli sulu bir aktif madde çözeltisi halinde olabilir.

Mevcut biyosidal aktif madde ve yeni biyosidal aktif madde nedir[3]

14 Mayıs 2000�den önce AB piyasasında bulunan tüm biyosidal aktif maddeler ve Komisyon Yönetmeliğine (EC) No 1896/2000) göre bildirilmiş ve tanımlanmış olanlar mevcut biyosidal aktif maddeler olarak yayımlanmıştır.

14 Mayıs 2000�den önce AB piyasasında bulunmayan ya da bildirilmiş ya da tanımlanmış olmayan biyosidal aktif maddeler, AB piyasasına sunulmadan önce her üye ülke tarafından 98/8/EC direktifine göre onaylanması gereken yeni biyosidal aktif maddelerdir.

Mevcut biyosidal aktif madde ve yeni biyosidal aktif madde nedir[3]

14 Mayıs 2000�den önce AB piyasasında bulunan tüm biyosidal aktif maddeler ve Komisyon Yönetmeliğine (EC) No 1896/2000) göre bildirilmiş ve tanımlanmış olanlar mevcut biyosidal aktif maddeler olarak yayımlanmıştır.

14 Mayıs 2000�den önce AB piyasasında bulunmayan ya da bildirilmiş ya da tanımlanmış olmayan biyosidal aktif maddeler, AB piyasasına sunulmadan önce her üye ülke tarafından 98/8/EC direktifine göre onaylanması gereken yeni biyosidal aktif maddelerdir.


Bildirilmiş ve tanımlanmış mevcut biyosidal aktif maddeler arasındaki fark nedir? [4]

Bildirilmiş mevcut biyosidal aktif maddeler 1. Gözden geçirme yönetmeliğinin şartlarına göre bildirilmiş ve Komisyon tarafınca kabul edilmiştir. Bu bildirilmiş aktif maddeler ürün tiplerine göre değiştirilmiş 2. Gözden geçirme yönetmeliğinin 2. Ek�inde listelenmiştir (Komisyon Kanunu (EC) 1048/2005).

Pozitif listeye (Direktif 98/8/EC' in Ek I, IA ve IB). eklenmek için gerekli şartları yerine getirip getirmedikleri karar verilene kadar piyasada kalabilmektedirler.
Tanımlanmış aktif maddeler için tanımlama prosedürü sırasında sadece birkaç veri gerekmektedir. Bunlar sadece 1 Eylül 2006'ya kadar piyasada kalabileceklerdir.


http://www.biyosidal.saglik.gov.tr' sitesinden alıntıdır.

Oksalik asit aşağıdaki linkteki Biyosidal Ürünlerin Piyasaya Sürülmesi İle İlgili 98/8/Ec Sayılı Direktifin Uygulanmasına Dair Kararlar Rehberi 04.07.2005 tarihindeki değişiklikle biyosidal ürünler arasına alınmıştır.(Konu ile ilgili bilgi dosyanın 13. sayfasında)

http://www.biyosidal.saglik.gov.tr/Dosyalar/MoD.doc

10 Ocak 2007

Varroa için Oksalik asit (kış çözümü)


http://www.honeybeeworld.com/diary/articles/cor.htm resim siteden alıntıdır.
http://www.algonet.se/~beeman/research/oxalic/oxalic-1-nf.htmResim siteden alıntıdır.

Varroa ‘da oksalik asit kullanımı(vaporizer);

Bilindiği üzere varroa zararlısı ile mücadele yöntemlerinden biriside oksalik asit. Kış günlerinde arılarımızın şerbet ile yaptığımız oksalit asitten herhangi bir zarar görmemesi için başka bir yöntem olan buharlaştırmayı tanıtalım dedik Oksalik asit 101 C ‘ nin altında katı olan bir madde. Bu maddeyi akü yardımı ile ısıtarak buharlaştırarak koloniye vermek mümkün. Burada dikkat edilmesi gereken nokta buharının insanlar tarafından solunmaması. Yukarıdaki resimlerden anlaşılacağı üzerine oksalik asit şerbet ile yaptığımız karışımın haricinde soğuk kış günleri için buharlaştırılarak verilmiş. Aşağıya konu ile ilgili site linkleri koydum. Bu konuda bence yeterince araştırma mevcut. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta akünün akım gücü 60 Amper bazılarında ise daha fazla .Kıyaslama açısından söyleyeyim , evlerde kullandığımız 220 voltun akım gücü 2 Amper. Amperin yüksek olması hatırladığım kadarıyla evdeki kullandığımız elektrik akımından daha güçlü olmasını sağlıyor. Aküyü elimizle dokunduğumuz zaman çarpmaz, çünkü voltu düşük ama amperi yüksek. Her neyse akım ile ilgili bilgisi olan arkadaşlar yoruma yazsınlar, benim bildiğim bu kadar.Asıl işe gelelim, dediğim gibi kış günlerinde arılarımızın şerbetli oksalikten herhangi bir zarar görmemesi için bu buharlaşma yöntemini anlatayım dedim. Sen denedin mi derseniz denedim derim.Vazo gibi şekil verdiğim sigara kağıdının içine koyduğum oksaliki körüğün içine koydum ve ateşi yaktım. Oksalik erimeye ve buharlaşmaya başladı. Bende kovanın önünden dumanı verdim arıya. Pek hoşlarına gitmedi ama kayıp zayi olanda olmadı. Bizim akıl biraz tersten çalışır derler ya doğrudur, sonradan geldi aklıma beyaz bir kağıt koysaydık kovana dedim keşke.

http://www.algonet.se/~beeman/research/oxalic/oxalic-1-nf.htm (Buharlaştırma yöntemi)
http://www.mellifera.de/engl2.htm (Burada bilimsel istatistikler var)
http://www.honeybeeworld.com/diary/articles/cor2004.htm (Arıbiti motoru:))
http://de.geocities.com/vaporizerklaus/vaporizer.htm (Buharlaştırmada kullanılan aletler)
http://www.honeybeeworld.com/diary/articles/cor.htm (Yine Buharlaştırma)
http://www.mellifera.de/Engli2.pdf (Buharlaştırma ile ilgili bir araştırma PDF. Dosyası)
http://www.honeybeeworld.com/diary/2002/diary111002.htm#oxalic (Dünya arıcıları sitesi)
http://www.beesource.com/cgi-bin/ubbcgi/ultimatebb.cgi?ubb=get_topic;f=3;t=000517 (Oksalik asitin tartışıldığı bir forum sitesi)
http://www.entom.slu.se/res/bi/Proceedings.html#Oxalic%20Acid%20for%20Mite%20Control%20-%20Results%20and%20Review (Avrupa birliği koordinasyon araştırması)
http://www.members.shaw.ca/orioleln/index.htm (Heilyser teknoloji sitesi)

LÜTFEN DİKKATLİ KULLANINIZ HEM KENDİNİZ HEM ARILARIMIZ İÇİN!!!iYİCE İNCELEMEDEN KENDİNİZCE ARAŞTIRMA YAPMADAN KULLANMAYINIZ!!!



Çöp


Arkadaşlar keki resmen duman etmiş birde çöpünü dışarı atmaya çalışıyorlar. Burada arıların tipik özelliğini görebiliyoruz, kovanda kendilerinden başka kimseyi görmek istemiyorlar.