17 Şubat 2009

Bazı söylemlere yanıt

Bir arıcı arkadaşın sitesinin yorum kısmında benim yaptığım yorumla ilgili aynen aşağıdaki ifadeler yeralıyordu. Bende cevaben kırmızı ile yazılmış yorumu yapma gereği duydum ama kendileri yayınlamak gereği duymadılar bende kendimi ifade etme adına yayınlama ihtiyacı hissettim. İnşallah kendimi doğru ifade edebilmişimdir.Burda tekrar belirtmek isterimki ben kimseyi yargılamadım ve hep doğruyu arama peşinde oldumki burdaki doğrular veya yanlışlar toplumun hepsini ilgilendiriyor.  

"Fatih cim davanda yolun açık olsun ilk önce Adanadaki arcıcılardan başla, sizin bir hemşeriniz geçen sıradan antibiyotikleri yayınlayıp ilk önce bunları verecem dedi, elindede güzel bir bidonu vardı. Bir işi başlatmanın yolu ilk önce kendi civarından başlamaktır.

Ben arılarımza zehir degil invert şurup veriyorum. Zehir verdi diyenlerin kimler oldugunu biliyorsundur, makaleleri çarpıtıp arıcılara yalan söyleyen ve birde o toplantınızda kimya öğrencisinden eksiklerini giderenleri yani.
Yapmış olduğum invert şurubun zehir oldugunu nerden çıkardınki, sen yalancılarla yoluna devam et."



"Alicim intenette blog kurmamızın(kendi fikrim) amacı doğruğu bulmak insanları kırmadan doğruları elimizden geldiğince anlatmaktı.Ha ben herşeyimi biliyorum haşa çoğu şeyi internetten , yakın arıcı dostlarımızdan, hocalarımızdan öğreniyorum, öğrendim. Neticede benim mesleğim arıcılık değil.Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirimki bilimsel verilerle öğrendiğim kadarıyla evde invert şurup hazırlamak tabiri yerindeyse rus ruleti oynamakla eşdeğer.Hayatta sağlığın özellikle insan sağlığının şakası olmaz. Ben diyorum ki evde hazırladığınız invert şekerin HMF değeri yüksek olabilir, buda canlılar için toksik değerlerin aşılması demektir.Ha bu sende belki beklenen etkiyi vermez ama bir başkasında genetik yatkınlığıda varsa verebilir. İkincisi; ben kimseyi bana muhalif veya benim fikirlerimi beğenmiyor diye yalancılıkla suçlamadım.Dinen de iftira yerine geçer.haberin olsun. Ayrıca kendime göre yanlış veya doğru senin fikrine de saygım var."

10 Şubat 2009

01.02.2009 Anarto Toplantı kararları

Anadolulu arıcılar topluluğu (ANARTO) olarak 01.02.2009 tarihinde “İnvert şeker nedir? İnvert şurup ile arı beslemenin sonuçları ve HMF ’ konulu toplantı kritiği

Konu kimya bilimiyle de ilgisi olduğu için Dokuz Eylül Üniversitesi Kimya Öğretmenliği bölümü öğrencisi sayın Nadide Ünal toplantımızın baş konuğu idi.

Bizlerle şu bilgilerini paylaştı:

‘İnvert şeker, asidik ortamda sakkarozun (toz şekerden elde edilen şeker şerbetinin) ısıtılması sonucu glikoz ve fruktoza ayrışması sonucu oluşur ve bu olaya da inversiyon denir. Fruktoz ve glikozu ise polarografik analizlerde polarize ışığı çevirme açılarından faydalanarak ayırmaktayız. İnvert şeker ve sahte balın yapay baldan HMF yardımıyla ayrılması konusundaki ayrıntılı bilgiyi ve bu konuda ilginizi çekecek bir deneyi www.katalizor.net adresinde ‘katalizör’ dergisinin birinci sayısında bulabilirsiniz.*

Asıl konu ise Katalizör de belirttiğim deneyde olduğu gibi HMF ile invert şeker arasındaki ilişkidir. İnvert şeker ile beslenen arıların ürettiği baldaki HMF oranının yüksek olması insan sağlığını tehdit ettiği gibi balın yapay olduğunu da işaret etmektedir. İşte bu durumda siz arıcıların ve arıların bin bir emekle ürettikleri bal HMF oranının yüksek olması sonucu besin değerini yitirmektedir. Bunun yanı sıra bal üreticisine güvenerek bal satın alan tüketici ise bu durumun farkına vardığında üreticiye olan güvenini yitirmektedir.

İnvert şekerin evde yapılıp yapılmayacağı sorusunun cevabını sanırım yukarıdaki açıklamadan sonra duymak istemiyorsunuzdur J Ancak evde istemeden de olsa annelerimiz invert şekeri üretmişlerdir. Reçeller, marmelatlar buna örnektir. Limon tuzu ile ortamı asidikleştiren annelerimiz yüksek ısıda şeker koydukları meyveleri invert etmektedirler.

Bir diğer konuda evde üretilen ve elverdiği ölçüde invert edilen şekerin içindeki invertleşme oranıdır. Bunu ne yazık ki ev ortamında belirlememiz mümkün değildir. Çeşitli analizler ile invert şeker oranı tayin edilmektedir ve bu laboratuar ortamında olabilmektedir.’

*Katalizör de belirtilen deneyi ev ortamında yapmak istiyorsanız, lütfen kimyasallar ile direkt ve uzun süreli temastan kaçınınız. Çevrenizdekileri bu kimyasallar ile etkileşimden koruyunuz ve onları bu konuda uyarınız. Ayrıca kimyasalların kullanımı konusunda bilgileniniz.

Toplantıda Nadide Ünal’ın bizlerle paylaştıkları bu kadar.

Son olarak toplantıda konuşamadığımız; fakat HMF ve invert şeker konularında gerekli gördüğümüz bilgileri de sizlere paylaşmayı istedik.

HMF sınırı balda en çok 40 mg./kg.dır. Bir başka tanıma göre pişirme ya da siterilizasyon esnasında gıdalara uygulanan ısı işlemeleri sonucu indirgen şekerlerin, aminoasitlerle oluşturduğu ve enzimatik olmayan “Maillard reaksiyon” neticesinde oluşan en temel ana üründür. HMF’nin sitotoksik, genotoksik ve tümörijenik etkileri olduğu tespit edilmiştir. HMF işlem sırasında ısıtmakla oluştuğu gibi uzun süre bekletilen ballarda da zamanla oluşabilmektedir. Balda HMF oluşumu PH, sıcaklık, ısıtma süresi ve şeker konsantrasyonuna bağlı olduğundan balın kalitesini belirlemede kullanılan en önemli kriterlerdendir. HMF taze ballarda az miktarda bulunur. Balın uzun süre depolanması ve yüksek sıcaklıkta ısıtılması sonucu bu oran 30-40 miligram/kilogram a yükselirken bazen bu sınırları da aşabilmektedir. Ayrıca bu oranın l50 mg/kg dan büyük olması bala invert şeker katıldığının bir belirtisidir. Türk gıda kodeksine göre balda invert oranı çiçek balında %65 salgı balında ise % 60 oranından az olamaz. Tabi ki bunlar doğal olarak arılar tarafından yapılan inversiyon oranlarıdır. HMF oranı ise yine balda 40 mg/kg dan fazla olamaz.

İnvert oluşumu sırasında reaksiyonlar gerçekleşirken bir aktivasyon enerjisi engeli ile karşılaşırlar bu enerji engeli reaksiyonun gerçekleşmesini ortaya koyar bu engel ne kadar çabuk aşılırsa reaksiyon o kadar hızlı olur işte invert şeker elde etme sırasında HMF oranını arttırmamak için bu aktivasyon enerjisini düşürmek gerek ki işte bu engeli düşüren enzim adı verilen yapılar son derece zor elde edilen yapılardır. İşte bu aktivasyon enerjisi ısı etkisiyle aşılmakta ve bu durum HMF oranını artırmaktadır.

2006 yılında Food Chemistry (Gıda kimyası) dergisinde yayınlanan bir araştırmada Bal, sakkaroz şurubu (bildiğimiz toz şekerden yaplan şurubu) ve invert şeker şurubu (yapılan işlem fiziksel ve kimyasal işlem ile sakkarozun glikoza ve fruktoza çevrildiği şurup) ile beslenen 3 grup arı kolonisinden elde edilen balların özellikleri karşılaştırılmıştır. Araştırmada kulanılan invert şeker, Sakkaroz şurup 88 0C de 2 saat tutulmuş ve 70 0C ye kadar soğutularak, şurup 2.15 PH e gelene kadar 0.1 % lik HCl (Hidro klorik asit) solusyonu eklenmiştir. Daha sonra ellerinde bulunan bu asidik şurubu nötür hale getirmek için Na2CO3 (sodyum karbonat) kulanılarak hazırlanmıştır.

Araştırma sonunda, yapılan invert şurup ile beslenen arılardan alınan balda HMF oranı bal ve sakkaroz şurubu ile beslenen arılardan elde edilen baldan 20 katı kadar daha fazla çıkmıştır. Araştırmacılar bunun sebebini invert şeker şerbetinin yüksek ısıya tabi tutulmasından kaynaklandığını belirtmiştir. Ayrıca araştırmada, balın kalitesinde etkili olan ve balda yüksek düzeyde bulunması istenen diyastaz enzim aktivitesine baklmıştır. Bu enzim, doğal bal ve sakkaroz şeker şerbeti ile beslenerek elde edilen ballarda yüksek çıkarken, invert şeker şurubu ile beslenerek elde edilen balda düşük düzeyde bulunmuştur.

Araştırmacılar HMF düzeyinin 30 mg/kg kadar arılar için güvenli olduğu, HMF düzeyinin 150 mg/kg üzerine çıktığında arıların ölmesinin artığını gösterdiğini, HMF nin yüksek konsantrasyonda bulunduğunda toksik özelliği nedeniyle arıların sindirim sisteminde ülsere neden olduğunu belirtmişlerdir.

Bu anlatılanlar ışığında arı dostlarımızına, arı beslenmesinde HMF oranı düşük, diastas enzim aktivitesi yüksek olan kaliteli besin kaynaklarını kullanmalarını öneriyoruz. Pancar yada şeker kamışından yapılan toz şekeri ile hazırlanan şeker şurubunda önce suyu kaynatmalarını, suyu ateşten indirdikten sonra şekeri bu suda çözmelerini, bu yolla şeker şurubunda arıya zararlı olan HMF’ nin oluşmasını engellemelerini tavsiye ediyoruz. . İnsan beslenmesinde kullanılan balları kristalize olduktan sonra yüksek ısıya tabi tutmamaları balda HMF oranını yükseltmeyeceğinden, sağlıklı bir şekilde kullanılmasını sağlıyacaktır.

KONU HAKKINDA DAHA GENİŞ BİLGİYİ DEĞERLİ HOCAMIZ DEVRİM HOCANIN ÖNCÜLÜĞÜNDE OLUŞTURULAN ANARTO SİTESİNDEN EDİNEBİLİRSİNİZ.

Not;Yukarıda geçen bilgiler 01.02.2009 toplantısında konuşulan bilgilerdir.

Burdan www.gıdacilar.net sitesine ve katalizör e teşekkürler..

Fatih Güneş, Nadide Ünal, Devrim Oskay

8 Şubat 2009

01.02.2009 Anarto Toplantı

Anarto Topluluğu tarafından 01.02.2009 tarihinde yapılan toplantı sonuçları çok yakında www.anarto.com sitesinde ve bazı bloglarda yayınlanacaktır.