tag:blogger.com,1999:blog-350910672024-03-07T21:19:20.349+03:00Arıcılık bilgi paylaşımıArıcılık, bal, polenfatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.comBlogger101125tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-60784350526737654852010-05-31T22:01:00.005+03:002010-05-31T22:07:36.345+03:00Bölgemizden görüntüler<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/TAQH6jUk5MI/AAAAAAAAAh4/EGBBIOPP9mo/s1600/100_3435.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/TAQH6jUk5MI/AAAAAAAAAh4/EGBBIOPP9mo/s320/100_3435.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5477511749284717762" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/TAQHyLkl0aI/AAAAAAAAAhw/o6luzASAWsI/s1600/100_3434.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/TAQHyLkl0aI/AAAAAAAAAhw/o6luzASAWsI/s320/100_3434.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5477511605470482850" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/TAQHqzm424I/AAAAAAAAAho/3cYLFelpoTY/s1600/100_3433.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/TAQHqzm424I/AAAAAAAAAho/3cYLFelpoTY/s320/100_3433.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5477511478778583938" /></a>Akdeniz bölgesinde portakaldan sonra ikinci bal verimi olan ayçiçeği çiçekleri açmaya başladı. Gerçi biz portakaldan sıfır çektik ama bakalım ayçiçeğinden ne olacak hayırlısı. Açıkçası ayçiçeği balını da pek makbül görmüyor bizim millet ama kısmet. Birde yukardaki resimdeki aleti bizim arıcı arkadaş kral Faruk yaptırdı. Mum eritmek için birebir.Tabiri caizse müthiş birşey tüm arıcı dostlarıma tavsiye ederim. Gidin herhangi bir demirciye anlatın ve yaptırın. Hem kendi ekonominize hem ülke ekonomisine katkısı olsun.fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-4398555527483697952010-04-25T20:41:00.005+03:002010-04-25T21:10:21.852+03:00Püf noktası<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S9SApTQGIJI/AAAAAAAAAhg/yTGcX1SljBE/s1600/100_3408.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S9SApTQGIJI/AAAAAAAAAhg/yTGcX1SljBE/s320/100_3408.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5464133694938030226" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S9SAioNORbI/AAAAAAAAAhY/hSTUuExmrLc/s1600/100_3405.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S9SAioNORbI/AAAAAAAAAhY/hSTUuExmrLc/s320/100_3405.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5464133580304041394" /></a>Şu arıcılıkta bir standart olmadığından yada artık ne demek gerekiyorsa bizim ustalarımızın hepsinin ayrı ayrı standartları olduğundan, birinden aldığımız kovana diğerinden aldığımız çıtalar olmuyor. Bu sorun diğer ekipmanlar içinde geçerli. Ama ben burada kovan içi ekipmanlardan standart olsa bile dikkatimi çeken koloni gelişimi ve bal verimi üzerinde negatif etki yapabileceğini düşündüğüm bir konuyu dile getireceğim. Yukarıda üstlük resimledim 1 numarayla numaralandırdığım çıta arasını dikkat çekmek için. Bu inanın bazı çıtalarda ustalıktan! olsa gerek neredeyse sıfır arıyı bırakın sinek bile geçemez. Takibi bu durum kovan içi çalışma düzeninde olumsuz bir durum teşkil etmekte. Bir diğer hususta 2 numara ile numaralandırdığım konu; burada da konu farklı değil. 2 numaralı kovan içi sacını kovan içi yan duvarına biraz aşağıdan çakılmış olsa gerek çıtalar ister üstlükte olsun ister kovanda olsun neredeyse zemine temas durumunda. Sonuç olarak aşağıdan da çakılsa yukarıdan da çakılsa ortada bir olgu var oda arılar alttan geçmekte zorlanıyor. Bu durum bence koloninin gelişimini direk etkiliyor. Düşünsenize arı peteklere ulaşmak için çiçeklere ulaşmaktan çok yol ve zahmet çekiyor. Neyse biz arılar olarak gözümüz açık olmalı ve koloni gelişimini olumsuz etkileyen durumları hemen tespit etmeli ve derhal gidermeliyiz.<div><br /></div>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-77905532878809583542010-03-27T09:44:00.004+02:002010-03-27T09:56:11.910+02:00Kovan Temizliği<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S624L5gDGHI/AAAAAAAAAhQ/EocnkDnWkNE/s1600/100_3402.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S624L5gDGHI/AAAAAAAAAhQ/EocnkDnWkNE/s320/100_3402.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5453217238368852082" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S6237wkQRSI/AAAAAAAAAhA/AZADU5mOqaQ/s1600/100_3401.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S6237wkQRSI/AAAAAAAAAhA/AZADU5mOqaQ/s320/100_3401.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5453216961092666658" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S6231_Z9YcI/AAAAAAAAAg4/Btfgn8vkT14/s1600/100_3400.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S6231_Z9YcI/AAAAAAAAAg4/Btfgn8vkT14/s320/100_3400.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5453216861996802498" /></a>Bahara girerken birazda arıların kovan içi temizliğine yardım edelim dedik ve peteklerden dökülen kırıntıları ve varsa güve pupalarını yakarak yok etmek istedik. Benim kendi görüşüme göre kovanları yakarak içinde varsa hem mikroplar hemde dediğim gibi pupaları yok etmiş oluyoruz. Ya kardeşim petekleri de yak o zaman orada mikrop barınmıyormu derseniz. Haklısınız dememek mantıksızlık olur ama birde hiç yakmadığınızı düşünün kovanın içi ne hale gelir değil mi? Birde nemli kovanların elden geçirmiş nemlerini gidermişte oluyoruz.fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-51599388357836014622010-02-06T21:51:00.006+02:002010-02-07T20:10:01.491+02:00Bahar kıpırtıları<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S23JNGFuvzI/AAAAAAAAAgw/D8vfpqhGEvM/s1600-h/100_3389.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S23JNGFuvzI/AAAAAAAAAgw/D8vfpqhGEvM/s320/100_3389.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5435221552116186930" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S23JARlTIiI/AAAAAAAAAgo/VNJMbTvOr4M/s1600-h/100_3388.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S23JARlTIiI/AAAAAAAAAgo/VNJMbTvOr4M/s320/100_3388.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5435221331863085602" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S23Ihtf0vQI/AAAAAAAAAgg/NuCGlhq7JU8/s1600-h/100_3385.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/S23Ihtf0vQI/AAAAAAAAAgg/NuCGlhq7JU8/s320/100_3385.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5435220806780370178" /></a><br /><p>Bölgemizde(Çukurova) yavaş yavaş bahar çalışmalarına başladık. Damacana şişesinden de anlaşılacağı gibi arılarımızı yavaş yavaş şerbetle uyandırmaya başladık. Resme dikkatli bakıldığında erkek arıların mevcudiyeti görülüyor ama onlar sanırım erkekleyen ve tarafımdan bozulan bir koloniye ait. Koloninin popülasyon dengesi de bozulunca açıkçası erkekler kapı dışarı ediliyordu ki bizde fotoğrafladık. Şerbetlerimizi koyu hazırlamaya dikkat ettik ve etrafa bulaştırmadan şerbetliklerine döktük fakat yine çevrede koloni mevcudunun çokluğu açıkçası beni yağma konusunda tedirgin etti. Bende giriş deliklerini (resimdeki gibi değil) daralttım. Bu zamanda birde arıların sağlığı için çok önemli olan varroa ilaçlamasını unutmayalım. Ama daha da önemlisi eğer ilaç veya organik bir materyal kullanacak isek ilaçların prospektüsünü diğer materyalin ise ne zaman ve nasıl kullanacağımızı çok iyi öğrenmeliyiz ki başarı sağlayalım. Mesela bu soğukta formic asit uygularsak yada sıcaklıkla buharlaşan ilaçlarda olabilir bu varroa yan gelir yatar bizde yazın bal yerine avcumuzu yalarız ki, ilaçtan hiçbir fayda sağlayamayız. Sonra da ilaç hakkında ileri geri konuşuruz. Mesela bu mevsimde(Kışın) kesinlikle formic vermemeliyiz çünkü istediğimiz verimi alamayız. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. Ama burdan İlhami abime de teşekkür ederim ki oksalit asitin bir başka kullanım yöntemini örneklemiş bizlere. Arıcı kardeşlerime son bir sözüm olacak bloglarda herkesin kendi öz iradesiyle kendi fikirlerini deneyimlerini yazdıkları yerlerdir. Ha internette böyle yazıyor bu kesin doğru aa bak tvde böyle dedi kesin doğru diye birşey yok bunun değerlendirmesini sizler bizler yapacağız kendi aklımızla. Buna da bir örnek verelim geçen yaban tvde bal akımında önce ana arı kafesinin tanıtımını ballandıra ballandıra yapıyor. Ne işe yarıyormuş efendim bal akımının artmasına ve bunun yanında varroaya faydası varmış. Benim fikrime göre sadece o dönemdeki bal akımını arttırır ha varroayada faydası olurmu olur ama o zamanda farkında olmadan biz koloni dengesini yavru aleyhine bozmuş oluruz. Diyelim ki bu akımdan sonra göçeceğiz ve başka bölgeye gideceğiz o zaman ne olacak? Orada rengimiz mora dönecek. Hadi diyelim sağımın arkasından kışa gireceğiz o zamanda rengimiz değişecek çünkü kışı geçirecek mevcudumuz yok. Ayrıca bu kadar organik ürün ve yöntem varken ana arıyı hapsetmenin bence mantığı yok.BU benim fikrim isteyen katılır isteyen düşünür uygular doğrusunu bulur bizde öğreniriz.<br /></p><p><br /></p><p><br /></p>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-22504727854769884332010-01-02T19:21:00.006+02:002010-01-02T19:36:51.292+02:00Kışlatma bakımı<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/Sz-BlBT3upI/AAAAAAAAAgE/2t9rzhUQA2Y/s1600-h/100_3377.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/Sz-BlBT3upI/AAAAAAAAAgE/2t9rzhUQA2Y/s320/100_3377.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5422194949384288914" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/Sz-BaKg8F1I/AAAAAAAAAf8/Z0fuYQn7hNc/s1600-h/100_3375.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/Sz-BaKg8F1I/AAAAAAAAAf8/Z0fuYQn7hNc/s320/100_3375.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5422194762876458834" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/Sz-BRQ2IJYI/AAAAAAAAAf0/zVuE7dDdlWE/s1600-h/100_3374.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/Sz-BRQ2IJYI/AAAAAAAAAf0/zVuE7dDdlWE/s320/100_3374.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5422194609957119362" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/Sz-BLKTTdHI/AAAAAAAAAfs/e6jKQc8vDZo/s1600-h/100_3373.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/Sz-BLKTTdHI/AAAAAAAAAfs/e6jKQc8vDZo/s320/100_3373.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5422194505121231986" /></a><br /><p> Arılarımızı kışlatırken daha doğrusu bahara hazırlarken yerimizi iy seçmeliyiz. Öyleki ne ayaz altında kalsın nede çok dulda yer olup nemle karşılaşsın. Bu ikisinin ortası en ideal ortamdır. Kışları yaşadığım tecrübeden arının en büyük kötülüğü nemli ortamlarda gördüğünü tespit ettim. Nem hakikaten arının birinci düşmanı çünkü bunu telefi edecek bir çözüm üretmekte zorlanıyor arılar. Soğukta ve sıcakta çözümleri var fakat nemde yok gibi; yada varsa bile en zor olanıki bazı koloniler bunu beceremiyor. Geçen seneki yerimi gecikmeden dolayı bu sene kaptıdık ve mecburen arı konulan yerden bir miktar uzak yere koymak zorunda kaldık. Bu sene bizim bölge epey bir yağışlı geçti soğuk açıkçası daha başladı sağılmaz ama yağmurdan arılar ayıkamadı. Ben geçen seneden itibaren yukarıdaki resimde görüldüğü gibi arıları soğuk ve nemden korumak amacıyla örtü bezini çirt kat ve üzerlerini tam örtecek şekilde kapatıyorum. Geçen sene epey bir faydasını gördüm bu yöntemin açıkçası. Sizlerede imkanlarınız ölçüsünde tavsiye edebilirim. <br /></p><p>Biri ikinci husus ise varroa ilaçlaması arkadaşlar su uyur varroa uyumaz ona göre hareket edin ve her dönem ilaç veya materyal değişikliğine gidinki ertesi sene bir süprizle karşılaşıp koloniz varroa istilasına uğramasın. Burda bir arkadaşım bu duruma düştü malesef hani samanın para ettiği zamanlar olur ya ha işte yavrunun mumla arandığı bu dönemde yavrular malesef sakat doğdu ve zincir kırıldı. Lütfen dikkat edelim.</p>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-9180867679172687962009-11-21T00:12:00.007+02:002009-11-22T21:12:26.919+02:00Tebdili mekanda ferahlık vardır<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SwmNBSWPsdI/AAAAAAAAAfk/9cQ46fJXcBY/s1600/100_3363.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SwmNBSWPsdI/AAAAAAAAAfk/9cQ46fJXcBY/s320/100_3363.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5407007880879518162" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SwmM1x4Z5iI/AAAAAAAAAfc/8KsMSvYk1ak/s1600/100_3361.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SwmM1x4Z5iI/AAAAAAAAAfc/8KsMSvYk1ak/s320/100_3361.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5407007683185862178" /></a><br /><a href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SwcU-_kj_II/AAAAAAAAAfU/FYgd45yXKe0/s1600/100_3360.JPG"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5406312950130801794" border="0" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SwcU-_kj_II/AAAAAAAAAfU/FYgd45yXKe0/s320/100_3360.JPG" /></a><br /><div><a href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SwcUlfYw7UI/AAAAAAAAAfM/8iLd1ahg8bg/s1600/100_3359.JPG"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5406312511994654018" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SwcUlfYw7UI/AAAAAAAAAfM/8iLd1ahg8bg/s320/100_3359.JPG" /></a><br />Arılarımızı yeni yerlerine taşıdık kısmet olursa yeni resimleri daha geni bir perspektiften çekip yayınlayacağız. Buraya taşımamızın amacı ovadaki ayazdan arıları koruyarak daha korunaklı ormanlık bölgeye taşımak ha birde pürenden faydalanmak.Açıkçası pek bal almayı hesap etmiyoruz ama yine günlük yiyeceği çıksa yeter diyoruz. Buraya gelmeden önce varroa ilaçlamasını yaptık ve faydasını da gördük. Aman ha aman benim arımda varroa yoktur diye mücadeleyi pas geçmeyelim çünkü bilim adamları arıların üzerinde çılak gözle varroa gördüğünüzde artık yavaş yavaş iş işten geçtiğinin ifadesidir demektedirler. Çünkü yayılım ve tabiri caizse hastalık koloniyi sarmış demekmiş. Onun için farklı ruhsatlı ilaçlarla ve ruhsat gerektirmeyen organik mücadele yöntemleriyle ilaçları değiştirerek kullanalım. Mesela baharda a grubu ilaç kullanıyorsak sonbaharda b grubu ilaç kullanmalıyız. </div><div>Konu biraz dağıldı sanırım .Kışlık konaklayacağımız yerde kovanlarımızın arası fazla aralı olmamalı nemden de etkilenmemeleri için yerden teması kesmemiz gerekmektedir. İlerleyen günlerde havaların soğumasıyla kovanlarımızı içine de değişik izolasyon yöntemleriyle kovan içi ısısını arıların minumun bal tüketmelerini sağlayacak şekle getireceğiz kısmet olursa. ..<br /><div></div></div>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-7076736653056030962009-09-28T22:27:00.007+03:002009-10-02T23:39:26.924+03:00Bir garip misafir<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SsEOuT65FQI/AAAAAAAAAfE/Dv5ADtxzvWQ/s1600-h/IMG_130602.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 160px; height: 120px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SsEOuT65FQI/AAAAAAAAAfE/Dv5ADtxzvWQ/s320/IMG_130602.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5386602818095879426" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SsEOq_rW5kI/AAAAAAAAAe8/M8BCmTkGeY8/s1600-h/IMG_130553.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 160px; height: 120px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SsEOq_rW5kI/AAAAAAAAAe8/M8BCmTkGeY8/s320/IMG_130553.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5386602761122408002" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SsEOmoDAGfI/AAAAAAAAAe0/N6tFgiRlfZU/s1600-h/IMG_130518.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 160px; height: 120px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SsEOmoDAGfI/AAAAAAAAAe0/N6tFgiRlfZU/s320/IMG_130518.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5386602686059649522" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SsEOiprCVPI/AAAAAAAAAes/jZ6EIPG9Yfc/s1600-h/IMG_130505.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 160px; height: 120px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SsEOiprCVPI/AAAAAAAAAes/jZ6EIPG9Yfc/s320/IMG_130505.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5386602617776526578" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SsEOeFmsTPI/AAAAAAAAAek/edc5DCkK-Lg/s1600-h/IMG_130458.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 160px; height: 120px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SsEOeFmsTPI/AAAAAAAAAek/edc5DCkK-Lg/s320/IMG_130458.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5386602539375152370" /></a><br /><p>Bugün arılığa gidip fazla petekleri kovandan arıları biraz sıkıştırmak maksadı ile aldığımında bu davetsiz misafirle karşılaştım.Canlı olduğu içinde hemen üzerimdeki cep telefonu ile çekeyim dedim ama nerden bilebilirdim ki bizim yaramazların cep telefonu ayarları ile oynadıklarını. İşte oynayınca da böyle bir sonuç çıkıyor ortaya minimum çözünürlük. Ha bu arada cep telefonuna elimi attığımda birden Mehmet amca aklıma geldi. O baz istasyonu mağdurlarından bundan yaklaşık 2 sene evvel arılığının tam 500 metre karşıdan gören yerine bir baz istasyonu kurulmuştuda ondan sonra devamlı arıların gelişmediğinden bahsedip durdu. 1 sene kadar evvelde buna baz istasyonunun sebep olduğunu söyledi. Çünkü ortamda ve uygulamalarda değişken olanın sadece bu baz istasyonunun olduğunu söyledi. Ve ekledi aslında arılığa cep telefonuyla gitmemek lazım dedi. Bence de gitmemek lazım hem arıları rahatsız etmez hemde bizi zırt pırt çalıp rahatsız etmez. Acil durumlar için yine de götürelim ama araçta bırakalım en iyisi. <br /></p>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-66052749963247125772009-09-06T13:32:00.008+03:002009-09-23T11:54:39.077+03:00Arılarımızı yeni yerine taşıdık<div><a href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqORUCo53zI/AAAAAAAAAec/2J4fI-k1OPs/s1600-h/100_3253.JPG"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5378302153502351154" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqORUCo53zI/AAAAAAAAAec/2J4fI-k1OPs/s320/100_3253.JPG" /></a><br /><br /><div><a href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqORFBiqoGI/AAAAAAAAAeU/qXBdLBbRo7g/s1600-h/100_3252.JPG"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5378301895509712994" border="0" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqORFBiqoGI/AAAAAAAAAeU/qXBdLBbRo7g/s320/100_3252.JPG" /></a><br /><br /><br /><div><a href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqOQ3NkWSOI/AAAAAAAAAeM/wEZMGoptxvM/s1600-h/100_3251.JPG"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5378301658219825378" border="0" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqOQ3NkWSOI/AAAAAAAAAeM/wEZMGoptxvM/s320/100_3251.JPG" /></a><br /><br /><br /><br /><div><a href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqOQlps7NcI/AAAAAAAAAeE/_inj9muGw4s/s1600-h/100_3250.JPG"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5378301356534347202" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqOQlps7NcI/AAAAAAAAAeE/_inj9muGw4s/s320/100_3250.JPG" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><div><a href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqOQLQw3EEI/AAAAAAAAAd8/a5txTngHKcM/s1600-h/100_3248.JPG"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5378300903163367490" border="0" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqOQLQw3EEI/AAAAAAAAAd8/a5txTngHKcM/s320/100_3248.JPG" /></a><br /><br />Arılarımızı biraz geç kalsakta susam bitkisinin olduğu yere götürdük. Kısmetse sezonun bölgemizdeki son balını alırız . Ama daha çok eşek arılarından kurtulduğuma seviniyorum sanırım arılarda çok seviniyordur.<br /><br /><br /><br /><div></div></div></div></div></div></div>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-58508812387628792752009-09-06T13:22:00.003+03:002009-09-06T13:32:27.283+03:00Başımızın belası eşek arıları<a href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqOOdx2KxzI/AAAAAAAAAd0/zUH9Lhuq8Ps/s1600-h/100_3247.JPG"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5378299022258390834" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqOOdx2KxzI/AAAAAAAAAd0/zUH9Lhuq8Ps/s320/100_3247.JPG" /></a><br /><div><a href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqOOSy_O33I/AAAAAAAAAds/z3mXPpTN03Q/s1600-h/100_3246.JPG"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5378298833586282354" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SqOOSy_O33I/AAAAAAAAAds/z3mXPpTN03Q/s320/100_3246.JPG" /></a><br /> Bu yazda her yaz olduğu gibi eşek arıları başımızın belası malesef. Birde bunun üzerine son 46 yılın en kurak yazını geçiren bölgemizde eşek arıları iyice azıttı ve böyle görüntüler görünür oldu. Bizde elimizden geldiğince mücadelemize devam ediyoruz.<br /><div></div></div>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-22530074313777438172009-07-03T23:43:00.003+03:002009-07-03T23:52:18.033+03:00Bu sezon son durumlar<a href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/Sk5t-iJKPcI/AAAAAAAAAdk/WNo4M1DT3C8/s1600-h/100_3142.JPG"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5354337928074640834" border="0" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/Sk5t-iJKPcI/AAAAAAAAAdk/WNo4M1DT3C8/s320/100_3142.JPG" /></a><br /><div><a href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/Sk5t0KA8AKI/AAAAAAAAAdc/cI2OcOVfHS4/s1600-h/100_3141.JPG"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5354337749799010466" border="0" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/Sk5t0KA8AKI/AAAAAAAAAdc/cI2OcOVfHS4/s320/100_3141.JPG" /></a> Bu sezon tahminim odurki Tüm yurdumuzda verimli bir sezon olacağa benziyor. Çünkü bizim buralarda sanki arılar geçen senenin intikamını alır gibi ver habire çalışıyor. Görünen odurki hazır petek fiyatlarının sezon başında 12 liradan 20 liraya yükselmeside olayın boyutlarını gösteriyordur herhalde. Ama iktisat teorilerinden arz talep dengesi ise bu sene bal fiyatlarının düşük olacağını işaret ediyor. Çünkü bu kadar çok üretilen bal pazar bulmakta sorun olacak gibi görünüyor. Haydi hayırlısı bakalım ne olacak. Arınız güçlü ürününüz bol olsun......<br /><br /><div></div></div>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-45976002431074649782009-06-02T22:37:00.003+03:002009-06-02T22:43:25.982+03:00Akdeniz Bölgesinden son durum<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SiWAAKbd1UI/AAAAAAAAAdU/0DeSm5vBL1s/s1600-h/100_3070.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SiWAAKbd1UI/AAAAAAAAAdU/0DeSm5vBL1s/s320/100_3070.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5342817273232872770" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SiV_z3LWBqI/AAAAAAAAAdM/jVBStgWMrFU/s1600-h/100_3069.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SiV_z3LWBqI/AAAAAAAAAdM/jVBStgWMrFU/s320/100_3069.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5342817061906548386" border="0" /></a>Bölgemizde nihayet ayçiçekleri açmaya başladı. Bu sene durum farklı olacak çünkü yağışlar dolasıyla ayçiçeğinde ekim zamanı farklılıklar gösterdi. Sanırım bu da bal akım süresiyle doğru orantılı bir gelişme olacak.fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-56856161706988473802009-05-19T23:51:00.004+03:002009-05-20T00:15:51.909+03:00Bölgemizden son durum<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/ShMfhDkcOnI/AAAAAAAAAdE/tCcG5_zLFVg/s1600-h/100_3059.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/ShMfhDkcOnI/AAAAAAAAAdE/tCcG5_zLFVg/s320/100_3059.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5337644636118465138" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/ShMev49AnPI/AAAAAAAAAc8/1AOX2gec3yo/s1600-h/100_2968.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/ShMev49AnPI/AAAAAAAAAc8/1AOX2gec3yo/s320/100_2968.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5337643791455132914" /></a><br /><p><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/ShMcPFvhdGI/AAAAAAAAAc0/RPIsOe-vPgE/s1600-h/100_2967.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/ShMcPFvhdGI/AAAAAAAAAc0/RPIsOe-vPgE/s320/100_2967.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5337641028929287266" /></a></p><p>Bölgemizde son 76 yılın en yağışlı kışı geçmesinden dolayı hem çiftçilerimiz ürünlerini ekmekte gecikti hemde güneşli günlerin az olması sebebiyle ayçiçeği geçen seneye göre açmakta biraz gecikti. Son 76 yıl deniyor ama bu sanırım ölçülebilir istatistik meterolojide belkide 76 yıl önce başladıki bu tarih veriliyor, yada 77 yıl önce bundan daha yağışlı bir kış geçirmiştik.:) Neyse biz Allahın izniyle dört gözle, ekonomik sıkıntılardan dolayı bölgemizde çiftçilerimizin gözdesi bebeği haline gelen ayçiçeklerinin açmasını bekliyoruz. sanırım onlarda 1 haftaya kadar açar herhalde.</p>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-63801439743704759892009-05-09T21:16:00.008+03:002009-05-09T21:44:04.262+03:00Geçen yıl ve bu yıl kıyaslaması<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXKlMwLYsI/AAAAAAAAAcc/g9fduN7jCv4/s1600-h/100_2965.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXKlMwLYsI/AAAAAAAAAcc/g9fduN7jCv4/s320/100_2965.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5333892074117489346" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXKGKmyBQI/AAAAAAAAAcU/65M9luf_5-I/s1600-h/100_2964.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXKGKmyBQI/AAAAAAAAAcU/65M9luf_5-I/s320/100_2964.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5333891540965262594" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXJ4sqfecI/AAAAAAAAAcM/SeIH98hQvQM/s1600-h/100_2959.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXJ4sqfecI/AAAAAAAAAcM/SeIH98hQvQM/s320/100_2959.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5333891309589461442" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXJsyqyKLI/AAAAAAAAAcE/yOpmuRdqMPA/s1600-h/100_2958.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXJsyqyKLI/AAAAAAAAAcE/yOpmuRdqMPA/s320/100_2958.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5333891105042868402" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXJYzhGV-I/AAAAAAAAAb8/R7vmWXKImnA/s1600-h/100_2957.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXJYzhGV-I/AAAAAAAAAb8/R7vmWXKImnA/s320/100_2957.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5333890761673299938" border="0" /></a><br />Bu sene bölgemizde, sanırım benim yaşamım boyunca da ilkkez yaşadığımız bahar ayı sayesinde ayçiçekleri büyümekte ve ekilmekte geciktiler. Yağmurun yanısıra bölgemiz soğukta geçti. Maşallah bölgemiz de meterolojinin bildirdiğine göre son 76 senenin en yağışlı senesini geçirmiş çukurovamız. E tabiiki böyle olunca manzara buğdayların yatması, ayçiçeklerininde geç ekilmesi ve ayçiçeklerinin boy atmamasına neden oldu. Artık bizim için hayırlımı oldu hayırsızmı oldu onu zaman gösterecek. Ama bizler yaradanda hep hakkımızda hayırsını istemek durumundayız. Alttada geçen sene yine hemen hemen aynı döneme ait fotograflar kıyaslama açısından faydalı olacaktır.<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXOdqvBq1I/AAAAAAAAAck/Ls16QupWSUg/s1600-h/100_2112.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXOdqvBq1I/AAAAAAAAAck/Ls16QupWSUg/s320/100_2112.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5333896342773279570" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXOy1gHN5I/AAAAAAAAAcs/rp5P9JpgrVw/s1600-h/100_2116.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SgXOy1gHN5I/AAAAAAAAAcs/rp5P9JpgrVw/s320/100_2116.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5333896706440771474" border="0" /></a>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-75295235246304805882009-04-28T14:26:00.010+03:002009-05-04T22:35:07.451+03:00Ana arı üretimi hakkında birkaç bilgi<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SfdfVK2i7lI/AAAAAAAAAbg/XnidSZLxIL0/s1600-h/100_2954.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SfdfVK2i7lI/AAAAAAAAAbg/XnidSZLxIL0/s320/100_2954.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5329833501311299154" /></a>Ülkemiz arıcılığının gelişmesi adına yapılması gereken en önemli şeylerden biride bence suni tohumlama işi ama ben daha çok benim gibi suni tohumlama olamadan amatör anlamda ana arı üretimindeki safhada ana arının kalitesini belirleyen birkaç veriden bahsedeceğim. Ana arı gelişim evresini bilgimiz gibi yaklaşık 16 günde tamamlar. Bu gün sayısını kısaltan faktörlerden birisi arıların veya bizlerin 2-3 günlük larva ile yaptığımız ana arı memeleridir. 2-3 günlükken kullanılan larvalar hem erken çıkıyor ki "bu sanırım arıcılar tarafından istenen bir gelişmedir" ancak yapılan araştırmalar gösteriyorki 1 günlük larvalardan yetiştirilen ana arılarda 3 günlük larvalardan yetiştirilen ana arılardan %30 ile 50 arasında değişen oranlarda spermetozoa tespit edilmiş. Bu nedemek oluyor peki dersek bu şu demek oluyorki verimli ve kaliteli bir ana için küçücük kurtçuk şeklindeki larvaları kullanacağız.Burdaki rakamsal tespit 3 günlük üzerine ama yapılan araştırmalar 2-3 larvalardan üretilen analar ile günlük larvalardan üretilen analara göre daha ufak, ovarial sayısının daha az, sperm kesenin çapının ve hacminin daha küçük olduğu tespit edilmiştir. Birde yetiştirici kolonimizin yeterince bal stoğu yavrusu ve polen olaması lazımki beslenen analar verimli ve sağlıklı olsun. Ayrıca varroaya karşıda her ihtimale karşı gardımızı sağlam almamız gerekiyor. Burdaki bir diğer önemli hususta erkek arı faktörü; erkek arıda 24 günde ergin arı 14 günde de cinsi erginliğe ulaştığı hesaplanırsa toplam 40 günde erkek arının yetiştiği anl.aşılır. Birde bunun üzerine bir kraliçe arının uygun tohomlama için yaklaşık 10-12 erkekle çiftleştiği varsayılırsa bunun hiçde hafife alınamayacak bir iş olduğu anlaşılır. Bu arada birde ananın çiftleşme uçuşuna çıkış zamanı varki oda 6. ila 10 gün arası oluyor bunuda takvime eklemek lazım. Buna mukabil 15 günden yaşlı anaların dokularının elastikiyeti azaldığından daha az sperm depoladıkları tespit edilmiştir. Ben açıkçası bazı bloglardan takip ettiğim kadarıyla bu konuda bayağı hızlı giden arkadaşlarımın olduğunu görüyorum. Bunuda nasıl yapıyolar nasıl yetiştiriyorlar doğrusu pek aklım almıyor. Kesinlikle yanlış anlaşılmasın sadece zamanı nasıl yetiştirdiklerini çözemedimki bu senede kış bayağı uzun sürdü ilaveten sıcak iklim kuşağında bile yağmur, soğuk hiç eksik olmadı. Geçen sene 27 nisanda boy atan ayçiçekleri şuan topraktan çıkma savaşı veriyor.fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-90143214661729809762009-03-30T21:43:00.008+03:002009-03-30T22:11:51.682+03:00Bahar Çalışmaları<p><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SdEU1V9f74I/AAAAAAAAAbI/V79ixh-THgc/s1600-h/100_2865.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SdEU1V9f74I/AAAAAAAAAbI/V79ixh-THgc/s320/100_2865.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5319055541561978754" /></a><br /></p><p> Baharı yaşamaya başladığımız, arıların yavruya başladığında şu ılık günlerde erken ilkbahar döneminde yapmış olduğumuz varroa mücadelesinden bazılarında mücadeleyi varroa kazanmış gibi görünüyordu.Fakat eldeki imkanlarımız artık eskisi gibi kısıtlı olmamakla birlikte mücadelemizde can alıcı noktaya ve ayrıca çeşitli olmakta. Bu bağlamda attardan aldığım kekik yağını yan mücadele ürünü olaraktan kullanmaya karar verdim. Kaybedeceğim birşeyin olmaması müdahalede bana cesaret verdi desek yanlış olmaz. Ayrıca kalıntı problemide sıfır. Yalnızca dikkat edilmesi gereken konu hava sıcaklığının 30 C fazla olmaması. Yalnız uygulamadaki en büyük sorun kekik yağındaki mg. hesabının olmaması ve uygulama dozajının tesbit edilememesi , kısacası tarafımdan salllamaya kullanılan bir yöntem.Ama araştırmaların devam ediyor yakında koloni başına doz oranları yayınlanacak.</p><p><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SdEUfEcNUdI/AAAAAAAAAbA/tFcqWYeTyoQ/s1600-h/100_2861.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SdEUfEcNUdI/AAAAAAAAAbA/tFcqWYeTyoQ/s320/100_2861.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5319055158901821906" /></a><br /></p><p> Yukardaki kolonimde iyi yavru var sayılı fakat bölgemizde aralıksız yağan yağmur nedeniyle vede portakal çiçeklerinde de hava şartlarına bağlı olarak açmakta gecikmesinden dolayı bir miktar açlık çekmekteler. Çıtalar tamtakır dense yanlış olmaz sanırım. Kovandaki açlığın bence bir belirtiside kovan önünde yavru arılar tarafından yığılmanın aşırı olması gibi geldi bana.<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SdEUJ06LT1I/AAAAAAAAAa4/vlHYV461vag/s1600-h/100_2860.JPG"> </a><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SdEYZcseSZI/AAAAAAAAAbQ/HpBnwmeeu00/s320/100_2863.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5319059460379789714" /></p><p>Yukarıda elemanlara bir yemlik yetmeyeceğini düşündüğümüzden dolayı şurup duble yapıldı.</p><p><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SdET3yo0nVI/AAAAAAAAAaw/96_5Q93Z6ls/s1600-h/100_2845.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SdET3yo0nVI/AAAAAAAAAaw/96_5Q93Z6ls/s320/100_2845.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5319054484107992402" /></a><br /></p><p><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SdETWEkUeqI/AAAAAAAAAag/20SdmCHTscE/s1600-h/100_2841.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SdETWEkUeqI/AAAAAAAAAag/20SdmCHTscE/s320/100_2841.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5319053904805395106" /></a></p><p>Maşallah yavru durumu iyi. Ama burada özellikle bu günlere dikkat etmek lazım.Çünkü gelir gider dengesinde oldukça bir bozulma var düşünsenize kazanan 1 , tüketici 2 yada 3 , durum böyle olunca takviye vermek gerekiyor elbette. </p>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-3059995296273866132009-03-08T22:34:00.008+02:002009-03-09T16:40:14.902+02:00İlkbaharda besleme arı gelişimi<p><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SbQt6T9WboI/AAAAAAAAAaY/FxRfzAGWj74/s1600-h/100_2815.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SbQt6T9WboI/AAAAAAAAAaY/FxRfzAGWj74/s320/100_2815.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5310920340389916290" /></a></p><p><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SbQtPhpWPJI/AAAAAAAAAaA/vx1FRLQeyK8/s1600-h/100_2846.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SbQtPhpWPJI/AAAAAAAAAaA/vx1FRLQeyK8/s320/100_2846.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5310919605329738898" /></a><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SbQs9OpZz7I/AAAAAAAAAZ4/0XsZpUc7Fr0/s1600-h/100_2842.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SbQs9OpZz7I/AAAAAAAAAZ4/0XsZpUc7Fr0/s320/100_2842.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5310919290992054194" /></a><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SbQshLdwhjI/AAAAAAAAAZw/lRVveXAGHKc/s1600-h/100_2844.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SbQshLdwhjI/AAAAAAAAAZw/lRVveXAGHKc/s320/100_2844.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5310918809101567538" /></a></p><p>Bölgemizde şu günlerde ihtiyar kurtların tabiriyle cemreninde düşmesiyle havalarda belirgin bir ısınma oldu ve arılarda bir telaştır başladı bakalım. Aslında bizim dam gülü hergün ziyaretimizin meyvelerini az da olsa vermiş olmalı ki dalak yapmış. Bu nektar yönünden kıt polen yönünden zengin zamanda arıların şerbet takviyesi unutulmamalı kesinlikle aç bırakılmamalıdır. Soğuk kış günlerinden kalma alışkanlığımızda kovan dışı sıcaklıklar normale dönene kadar (yükselene) izalasyon ihmal edilmemeli en azından gereksiz bal sarfiyatı bir şekilde önlenmelidir. Açıkçası bir önceki yayında Muhsin Hocanın belirttiği gibi sadece şerbetle beslemeye kalksak sanırım arının başından ya ayrılmamalıyız yada bir tane şeker fabrikası almalıyız. Aslında sorun kaynağı birincisi nektar azlığı ikincisi evde tüketicinin çok olması yani tarlacı arı mevcudumuzyılın diğer dönemlerine göre en dengesiz olduğu dönem olması. Düşünsenize kovanda 1 kişi getiriyor 2-yada 3 kişi götürüyor. Yani kovan bütçe açığı veriyor. Tabiki bizim bu durumda dış borç vermemiz lazım eğer yazın bal olarak almak istiyorsak. Mevcudumuzun çok olması kovanımızın güçlü olması için bu günleri iyi değerlendirmeli şerbet takiviyesini asla ihmal etmemeliyiz.</p><p><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SbQtulcxZcI/AAAAAAAAAaQ/Wncf5JYHsFw/s320/100_2848.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5310920138926679490" /><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SbQthb9ojoI/AAAAAAAAAaI/y9BIiAAtdOk/s320/100_2847.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5310919913041858178" /></p><p>Yukarıda petek benim geçen yaz aylarından beri gözaltında tuttuğum bir koloniye ait. Bu kolonin kraliçe arısını bir arkadaşım hediye etmişti bende bir çıta ayırıp koloni oluşturmuştum. Kraliçe pek çelimsiz verimsiz olduğu daha o günden belli idi. Açıkçası benim iş olsun diye tuttuğum bir koloni idi. Bahar ayları başlarken baktım bundada bir kıpırdanma oldu fakat mevcut azlığının verdiği dezavantaj ve piyasaki nektar azlığında körüklemesiyle arılarda yağma olayı meydana gelebiliyor. Oysaki kovan uçuş deliği çok dar olduğu ve şuruplamayı akşam üzeri yaptığım halde arıyı şerbet vermemin 2 . haftasında yağmalandığını farkettim. Neyseki ana arı yaşıyor. Bu durumda kovandan 1 çıta alıp kovan deliğini bir arı girecek kadar daralttım bakalım haftaya ne olacak?</p>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-15693297480160594622009-03-04T21:24:00.003+02:002009-03-04T23:05:35.430+02:00Arılarda besleme<p>Sayın Prof.Dr.Muhsin DOĞAROĞLU hocamızın arılarda besleme ile ilgili son derece faydalı olduğuna inandığım bir video. Hocam gerçekten güzel anlatmış. Son günlerde bildiğiniz gibi arılarda besleme ile ilgili değişik blog ve sitelerde değişik görüşler öngörülmektedir. Ben kendi bloğumda kendimi ifade ederken hiçbir zaman bilimsel olmayan ,Turk Gıda Kodeksine uygun olamayan ve dünya litaratüründe olmayan ve Devrim hocamla tartışmadan hiç bir zaman bloğumda göremezsiniz. Çünkü bu çok büyük bir sorumluluk insanlar buralardan edindiği bilgilerle belkide bütün umutlarını bağladıkları arıcılık işine başlayacaklar.Burdan arkadaşlarımdan istirhamım eğer böyle birşeyle karşılaşırsanız lütfen beni uyarınız, üzülmem aksine sevinirim hata yapmamı engellediğiniz için. Bunu niçinmi söylüyorum ? Eski blogçu arkadaşlar bilirler bu besleme işinde bazı arkadaşlar torba torba polen biriktirip kışın poleni arıya veriyorlardı ve bunuda öğünerek söylüyorlardı. Bu nedenle benim sizlerden istirhamım bu bende olsam arıcılar araştırmacı olmalı kendi kafalarında ölçüp tartmalı ve tek kaynağa bağlı kalmamalıdır.</p><p><embed id="VideoPlayback" src="http://video.google.com/googleplayer.swf?docid=-3175561978244764672&hl=tr&fs=true" style="width:400px;height:326px" allowfullscreen="true" allowscriptaccess="always" type="application/x-shockwave-flash"></embed></p>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-77260785637016379032009-02-17T20:49:00.003+02:002009-02-19T22:30:47.995+02:00Bazı söylemlere yanıt<p>Bir arıcı arkadaşın sitesinin yorum kısmında benim yaptığım yorumla ilgili aynen aşağıdaki ifadeler yeralıyordu. Bende cevaben kırmızı ile yazılmış yorumu yapma gereği duydum ama kendileri yayınlamak gereği duymadılar bende kendimi ifade etme adına yayınlama ihtiyacı hissettim. İnşallah kendimi doğru ifade edebilmişimdir.Burda tekrar belirtmek isterimki ben kimseyi yargılamadım ve hep doğruyu arama peşinde oldumki burdaki doğrular veya yanlışlar toplumun hepsini ilgilendiriyor. </p><p></p>"Fatih cim davanda yolun açık olsun ilk önce Adanadaki arcıcılardan başla, sizin bir hemşeriniz geçen sıradan antibiyotikleri yayınlayıp ilk önce bunları verecem dedi, elindede güzel bir bidonu vardı. Bir işi başlatmanın yolu ilk önce kendi civarından başlamaktır.<br /><br />Ben arılarımza zehir degil invert şurup veriyorum. Zehir verdi diyenlerin kimler oldugunu biliyorsundur, makaleleri çarpıtıp arıcılara yalan söyleyen ve birde o toplantınızda kimya öğrencisinden eksiklerini giderenleri yani.<br />Yapmış olduğum invert şurubun zehir oldugunu nerden çıkardınki, sen yalancılarla yoluna devam et."<br /><br /><br /><br /><p><span style="color:#ff0000;"><strong>"Alicim </strong></span><span style="color:#ff0000;"><strong>intenette blog kurmamızın(kendi fikrim) amacı doğruğu bulmak insanları kırmadan doğruları elimizden geldiğince anlatmaktı.Ha ben herşeyimi biliyorum haşa çoğu şeyi internetten , yakın arıcı dostlarımızdan, hocalarımızdan öğreniyorum, öğrendim. Neticede benim mesleğim arıcılık değil.Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirimki bilimsel verilerle öğrendiğim kadarıyla evde invert şurup hazırlamak tabiri yerindeyse rus ruleti oynamakla eşdeğer.Hayatta sağlığın özellikle insan sağlığının şakası olmaz. Ben diyorum ki evde hazırladığınız invert şekerin HMF değeri yüksek olabilir, buda canlılar için toksik değerlerin aşılması demektir.Ha bu sende belki beklenen etkiyi vermez ama bir başkasında genetik yatkınlığıda varsa verebilir. İkincisi; ben kimseyi bana muhalif veya benim fikirlerimi beğenmiyor diye yalancılıkla suçlamadım.Dinen de iftira yerine geçer.haberin olsun. Ayrıca kendime göre yanlış veya doğru senin fikrine de saygım var."</strong></span></p>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-20706127742750266482009-02-10T22:56:00.002+02:002009-02-10T23:16:17.512+02:0001.02.2009 Anarto Toplantı kararları<meta equiv="Content-Type" content="text/html; charset=utf-8"><meta name="ProgId" content="Word.Document"><meta name="Generator" content="Microsoft Word 10"><meta name="Originator" content="Microsoft Word 10"><link rel="File-List" href="file:///C:%5CDOCUME%7E1%5Cbaba%5CLOCALS%7E1%5CTemp%5Cmsohtml1%5C01%5Cclip_filelist.xml"><!--[if gte mso 9]><xml> <w:worddocument> <w:view>Normal</w:View> <w:zoom>0</w:Zoom> <w:hyphenationzone>21</w:HyphenationZone> <w:compatibility> <w:breakwrappedtables/> <w:snaptogridincell/> <w:wraptextwithpunct/> <w:useasianbreakrules/> </w:Compatibility> <w:browserlevel>MicrosoftInternetExplorer4</w:BrowserLevel> </w:WordDocument> </xml><![endif]--><style> <!-- /* Font Definitions */ @font-face {font-family:Wingdings; panose-1:5 0 0 0 0 0 0 0 0 0; mso-font-charset:2; mso-generic-font-family:auto; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:0 268435456 0 0 -2147483648 0;} @font-face {font-family:Verdana; panose-1:2 11 6 4 3 5 4 4 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:swiss; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:536871559 0 0 0 415 0;} /* Style Definitions */ p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal {mso-style-parent:""; margin:0cm; margin-bottom:.0001pt; mso-pagination:widow-orphan; font-size:12.0pt; font-family:"Times New Roman"; mso-fareast-font-family:"Times New Roman";} p.MsoFooter, li.MsoFooter, div.MsoFooter {margin:0cm; margin-bottom:.0001pt; mso-pagination:widow-orphan; tab-stops:center 8.0cm right 16.0cm; font-size:12.0pt; font-family:"Times New Roman"; mso-fareast-font-family:"Times New Roman";} a:link, span.MsoHyperlink {color:blue; text-decoration:underline; text-underline:single;} a:visited, span.MsoHyperlinkFollowed {color:purple; text-decoration:underline; text-underline:single;} @page Section1 {size:595.3pt 841.9pt; margin:70.85pt 70.85pt 70.85pt 70.85pt; mso-header-margin:35.4pt; mso-footer-margin:35.4pt; mso-paper-source:0;} div.Section1 {page:Section1;} --> </style><!--[if gte mso 10]> <style> /* Style Definitions */ table.MsoNormalTable {mso-style-name:"Normal Tablo"; mso-tstyle-rowband-size:0; mso-tstyle-colband-size:0; mso-style-noshow:yes; mso-style-parent:""; mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt; mso-para-margin:0cm; mso-para-margin-bottom:.0001pt; mso-pagination:widow-orphan; font-size:10.0pt; font-family:"Times New Roman";} </style> <![endif]--> <p style="color: rgb(0, 0, 0);" class="MsoNormal"><b style=""><o:p> </o:p></b></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal"><b style=""><span style="font-style: italic;">Anadolulu arıcılar topluluğu (ANARTO) olarak 01.02.2009 tarihinde “İnvert şeker nedir? İnvert şurup ile arı beslemenin sonuçları ve HMF ’ konulu toplantı kritiği</span><o:p></o:p></b></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal">Konu kimya bilimiyle de ilgisi olduğu için Dokuz Eylül Üniversitesi Kimya Öğretmenliği bölümü öğrencisi sayın Nadide Ünal toplantımızın baş konuğu idi. <o:p></o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal">Bizlerle şu bilgilerini paylaştı:<o:p></o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal">‘İnvert şeker, asidik ortamda sakkarozun (toz şekerden elde edilen şeker şerbetinin) ısıtılması sonucu glikoz ve fruktoza ayrışması sonucu oluşur ve bu olaya da <b style="">inversiyon</b> denir. Fruktoz ve glikozu ise polarografik analizlerde polarize ışığı çevirme açılarından faydalanarak ayırmaktayız. İnvert şeker ve sahte balın yapay baldan HMF yardımıyla ayrılması konusundaki ayrıntılı bilgiyi ve bu konuda ilginizi çekecek bir deneyi <a href="http://www.katalizor.net/">www.katalizor.net</a> adresinde ‘katalizör’ dergisinin birinci sayısında bulabilirsiniz.*<o:p></o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal">Asıl konu ise Katalizör de<span style=""> </span>belirttiğim deneyde olduğu gibi HMF ile invert şeker arasındaki ilişkidir. İnvert şeker ile beslenen arıların ürettiği baldaki HMF oranının yüksek olması insan sağlığını tehdit ettiği gibi balın yapay olduğunu da işaret etmektedir. İşte bu durumda siz arıcıların ve arıların bin bir emekle ürettikleri bal HMF oranının yüksek olması sonucu besin değerini yitirmektedir. Bunun yanı sıra bal üreticisine güvenerek bal satın alan tüketici ise bu durumun farkına vardığında üreticiye olan güvenini yitirmektedir. <o:p></o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal">İnvert şekerin evde yapılıp yapılmayacağı sorusunun cevabını sanırım yukarıdaki açıklamadan sonra duymak istemiyorsunuzdur <span style="font-family: Wingdings;"><span style="">J</span></span> Ancak evde istemeden de olsa annelerimiz invert şekeri üretmişlerdir. Reçeller, marmelatlar buna örnektir. Limon tuzu ile ortamı asidikleştiren annelerimiz yüksek ısıda şeker koydukları meyveleri invert etmektedirler.<o:p></o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal">Bir diğer konuda evde üretilen ve elverdiği ölçüde invert edilen şekerin içindeki invertleşme oranıdır. Bunu ne yazık ki ev ortamında belirlememiz mümkün değildir. Çeşitli analizler ile invert şeker oranı tayin edilmektedir ve bu laboratuar ortamında olabilmektedir.’<o:p></o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal">*Katalizör de belirtilen deneyi ev ortamında yapmak istiyorsanız, lütfen kimyasallar ile direkt ve uzun süreli temastan kaçınınız. Çevrenizdekileri bu kimyasallar ile etkileşimden koruyunuz ve onları bu konuda uyarınız. Ayrıca kimyasalların kullanımı konusunda bilgileniniz.<o:p></o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal">Toplantıda Nadide Ünal’ın bizlerle paylaştıkları bu kadar. <o:p></o:p></p> <p style="color: rgb(255, 0, 0);" class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p style="color: rgb(0, 0, 0);" class="MsoNormal"><span style="color: rgb(255, 0, 0);">Son olarak toplantıda konuşamadığımız; fakat HMF ve invert şeker konularında gerekli gördüğümüz bilgileri de sizlere paylaşmayı istedik.</span><o:p></o:p></p> <p style="color: rgb(0, 0, 0);" class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p style="color: rgb(0, 0, 0); font-style: italic;" class="MsoNormal">HMF sınırı balda en çok 40 mg./kg.dır. Bir başka tanıma göre pişirme ya da siterilizasyon esnasında gıdalara uygulanan ısı işlemeleri sonucu indirgen şekerlerin, aminoasitlerle oluşturduğu ve enzimatik olmayan “Maillard reaksiyon” neticesinde oluşan en temel ana üründür. HMF’nin sitotoksik, genotoksik ve tümörijenik etkileri olduğu tespit edilmiştir. HMF işlem sırasında ısıtmakla oluştuğu gibi uzun süre bekletilen ballarda da zamanla oluşabilmektedir. Balda HMF oluşumu PH, sıcaklık, ısıtma süresi ve şeker konsantrasyonuna bağlı olduğundan balın kalitesini belirlemede kullanılan en önemli kriterlerdendir. HMF taze ballarda az miktarda bulunur. Balın uzun süre depolanması ve yüksek sıcaklıkta ısıtılması sonucu bu oran 30-40 miligram/kilogram a yükselirken bazen bu sınırları da aşabilmektedir. Ayrıca bu oranın l50 mg/kg dan büyük olması bala invert şeker katıldığının bir belirtisidir. Türk gıda kodeksine göre balda invert oranı çiçek balında %65 salgı balında ise % 60 oranından az olamaz. Tabi ki bunlar doğal olarak arılar tarafından yapılan inversiyon oranlarıdır. HMF oranı ise yine balda 40 mg/kg dan fazla olamaz.<span style=""> </span><o:p></o:p></p> <p style="color: rgb(0, 0, 0); font-style: italic;" class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p style="color: rgb(0, 0, 0); font-style: italic;" class="MsoNormal">İnvert oluşumu sırasında reaksiyonlar gerçekleşirken bir aktivasyon enerjisi engeli ile karşılaşırlar bu enerji engeli reaksiyonun gerçekleşmesini ortaya koyar bu engel ne kadar çabuk aşılırsa reaksiyon o kadar hızlı olur işte invert şeker elde etme sırasında HMF oranını arttırmamak için bu aktivasyon enerjisini düşürmek gerek ki işte bu engeli düşüren enzim adı verilen yapılar son derece zor elde edilen yapılardır. İşte bu aktivasyon enerjisi ısı etkisiyle aşılmakta ve bu durum HMF oranını artırmaktadır.<span style=""> </span><o:p></o:p></p> <p style="color: rgb(0, 0, 0); font-style: italic;" class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p style="color: rgb(0, 0, 0); font-style: italic;" class="MsoNormal">2006 yılında Food Chemistry (Gıda kimyası) dergisinde yayınlanan bir araştırmada Bal, sakkaroz şurubu (bildiğimiz toz şekerden yaplan şurubu) ve invert şeker şurubu (yapılan işlem fiziksel ve kimyasal işlem ile sakkarozun glikoza ve fruktoza çevrildiği şurup) ile beslenen 3 grup arı kolonisinden elde edilen balların özellikleri karşılaştırılmıştır. Araştırmada kulanılan invert şeker,<span style=""> </span>Sakkaroz şurup 88 <sup>0</sup>C de 2 saat tutulmuş ve 70 <sup>0</sup>C ye kadar soğutularak, şurup 2.15 PH e gelene kadar 0.1 % lik HCl (Hidro klorik asit) solusyonu eklenmiştir. Daha sonra ellerinde bulunan bu asidik şurubu nötür hale getirmek için Na<sub>2</sub>CO<sub>3</sub> (sodyum karbonat) kulanılarak hazırlanmıştır.<o:p></o:p></p> <p style="color: rgb(0, 0, 0); font-style: italic;" class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p style="color: rgb(0, 0, 0); font-style: italic;" class="MsoNormal"><span style="font-size:100%;">Araştırma sonunda, yapılan invert şurup ile beslenen arılardan alınan balda HMF oranı bal ve sakkaroz şurubu ile beslenen arılardan elde edilen baldan 20 katı kadar daha fazla çıkmıştır. Araştırmacılar bunun sebebini invert şeker şerbetinin yüksek ısıya tabi tutulmasından kaynaklandığını belirtmiştir. Ayrıca araştırmada, balın kalitesinde etkili olan ve balda yüksek düzeyde bulunması istenen diyastaz enzim aktivitesine baklmıştır. Bu enzim, doğal bal ve sakkaroz şeker şerbeti ile beslenerek elde edilen ballarda yüksek çıkarken, invert şeker şurubu ile beslenerek elde edilen balda düşük düzeyde bulunmuştur.<o:p></o:p></span></p> <p style="color: rgb(0, 0, 0); font-style: italic;" class="MsoNormal"><span style="font-size:100%;">Araştırmacılar HMF düzeyinin 30 mg/kg kadar arılar için güvenli olduğu, HMF düzeyinin 150 mg/kg üzerine çıktığında arıların ölmesinin artığını gösterdiğini, HMF nin yüksek konsantrasyonda bulunduğunda toksik özelliği nedeniyle arıların sindirim sisteminde ülsere neden olduğunu belirtmişlerdir.<o:p></o:p></span></p> <p style="color: rgb(0, 0, 0); font-style: italic;" class="MsoNormal"><span style="font-size:100%;"><span style="color: rgb(255, 0, 0); font-style: italic;"><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Bu anlatılanlar ışığında arı dostlarımızına, arı beslenmesinde HMF oranı düşük, diastas enzim aktivitesi yüksek olan kaliteli besin kaynaklarını kullanmalarını öneriyoruz. Pancar yada şeker kamışından yapılan toz şekeri ile hazırlanan şeker şurubunda önce suyu kaynatmalarını, suyu ateşten indirdikten sonra şekeri bu suda çözmelerini, bu yolla şeker şurubunda arıya zararlı olan HMF’ nin oluşmasını engellemelerini tavsiye ediyoruz.<span style="color: rgb(0, 0, 0);"> . İnsan beslenmesinde kullanılan balları kristalize olduktan sonra yüksek ısıya tabi tutmamaları balda HMF oranını yükseltmeyeceğinden, sağlıklı bir şekilde kullanılmasını sağlıyaca</span>ktır.
<br /></span></span></span></p><p style="color: rgb(0, 0, 0); font-style: italic;" class="MsoNormal">KONU HAKKINDA DAHA GENİŞ BİLGİYİ DEĞERLİ HOCAMIZ DEVRİM HOCANIN ÖNCÜLÜĞÜNDE OLUŞTURULAN ANARTO SİTESİNDEN EDİNEBİLİRSİNİZ.
<br /><span style="font-size:100%;"><span style="color: rgb(255, 0, 0); font-style: italic;"><span style="color: rgb(0, 0, 0);"></span></span><o:p></o:p></span></p> <p style="color: rgb(0, 0, 0); font-style: italic;" class="MsoNormal"><span style="font-size:100%;"><o:p>Not;Yukarıda geçen bilgiler 01.02.2009 toplantısında konuşulan bilgilerdir.</o:p></span></p><p style="color: rgb(0, 0, 0); font-style: italic;" class="MsoNormal"><span style="font-size:100%;"><o:p>Burdan www.gıdacilar.net sitesine ve katalizör e teşekkürler..
<br /></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span style="color: rgb(255, 255, 0);"><span style="font-weight: bold;">Fatih Güneş, Nadide Ünal, Devrim Oskay</span><o:p></o:p></span></p> fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-69153884617200620262009-02-08T22:36:00.002+02:002009-02-08T22:38:56.004+02:0001.02.2009 Anarto Toplantı<span style="font-family: courier new;"><span style="color: rgb(255, 0, 0);"><span style="font-style: italic;"><span style="font-weight: bold;"><span style="font-size:180%;">Anarto Topluluğu tarafından 01.02.2009 tarihinde yapılan toplantı sonuçları çok yakında www.anarto.com sitesinde ve bazı bloglarda yayınlanacaktır.</span><br /></span></span></span></span>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-13089428487233193082009-01-17T00:34:00.005+02:002009-02-04T23:12:13.776+02:00TOPLANTI İNVERT EDİLMİŞ ŞERBET<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SXEOVyVyRWI/AAAAAAAAAZI/U1O28B7ap0U/s1600-h/Queen+Bee.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 210px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SXEOVyVyRWI/AAAAAAAAAZI/U1O28B7ap0U/s320/Queen+Bee.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5292026804590232930" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SXENAmCPgDI/AAAAAAAAAZA/1KkbVKqzTVY/s1600-h/288153paz.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 320px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SXENAmCPgDI/AAAAAAAAAZA/1KkbVKqzTVY/s320/288153paz.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5292025340998156338" border="0" /></a><br /><span style="font-weight: bold; font-style: italic;">Sayın arı dostları , 01.02.2009 tarihinde saat 20:00 de " İnvert edilmiş ürünlerle koloni destekleme" ile ilgili msn toplantısı yapılacaktır. Katılmak isteyen tüm arı dostları davetlidir. fatihgunes<br /></span>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-84787460753676840172008-12-30T22:58:00.008+02:002009-01-14T23:04:46.459+02:00İnvert Bal<a href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SVtldChO3tI/AAAAAAAAAY4/RhzAZAu4ahQ/s1600-h/100_2351.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5285930137216278226" style="margin: 0px auto 10px; display: block; width: 320px; height: 240px; text-align: center;" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SVtldChO3tI/AAAAAAAAAY4/RhzAZAu4ahQ/s320/100_2351.JPG" border="0" /></a><br /><div>Son günlerde bloglardan okuduğum kadarıyla bir invert tartışmasıdır gidiyor. İster istemez hiç bilgi sahibi olmadığımız bu invert olayına girmek istedim. İlk önce kelimelerin tanımıyla başlayalım derim. Bal,arılar tarafından çiçeklerden ve meyve tomurcuklarından alınarak yutulan nektarların, arıların bal midesi denilen orgalarında 'invertaz' enzimi yardımıyla kimyasal değişime uğramasıyla oluşan ve kovandaki petek hücrelerine yerleştirilen çok faydalı bir besindir.Nektar bala çevrilirken arıalr salgıladıkları intertaz enzimi sayesinde sakkarozu inversiyona uğratarak fruktoz ve glikoz şeklinde basit şekerlere dönüştürürler fermantasyonun meydana gelmesi önlemek için kanat çırparak ve bezeri hareketlerle balın suyunu uçururlar. <strong>İNVERSİYON</strong> Sakkarozun asit ortamda parçalanarak glikoz ve fruktoza ayrılması olayına verilen addır.Tepkime sonucu meydana gelen eşmolar glikoz ve fruktoz karışımına ise invert şeker denir.Niteliği düşük balda sakkaroz oranı yüksektir ve kolay kristallenir. Reçel ve marmelat yaparken ,şeker çözeltisine limon suyu veya sitrik asit ilave edilip ısıtılarak invert şekere dönüştürülür.Kısaca invert şeker kristallenmenin önlenmesi amacıyla tercih edilir.</div><div>Sakkaroun polarize ışığı çevirme derecesi +66,5 o' dir .Asitlerle ısıtılarak veya invertazla hidroliz edilen sakkaroz çözetisinden eş miktarda fruktoz veya glukoz glukoz meydana gelir ve çözeltinin çevirme derecesi negatifleşir.Glukoz +52,7 o ve fruktoz -92,4 o çevirme açısına sahiptir.Hidrolize ışığı çevirmesi sağdan sola kayar.Bu nedenle bu olaya inversiyon adı verilmiştir.<br />Günümüzde bal doğal ve yapay olarak üretilebilmektedir.Yapay bal sakkarozun inversiyonu ile elde edilen şurup olarak tanımlanır. Ancak polifruktozanların (insülin gibi) hidrolizi ile de yapay bal elde edilebilir. % 75 lik sakaroz çözeltisi asi hidrolizi ile veya invertaz ile parçalanır. İnversiyonda kullanılan asitin fazlası sodyumkarbonat ile nötrleştirilir. Aroma maddeleri katılır,kristalizasyonu engellemek için dekstrin eklenir. Şurubn ısıtılması sırasında fruktoz ve glikozun parçalanmasıyla <span style="font-weight: bold;">hidroksimetilfurfural </span>(HMF) oluşur ki bu madde bal için bir indikatördür.Ballar ısıtılınca meydana gelen bu <span style="font-weight: bold;">HMF insanlar için zararlı olan bu maddedir ve bal içinde dünya standartlarına göre tespit edilmiştir.</span><span style="font-weight: bold;">Hilesiz balın HMF değeri %0-4 mg arasında değişirken yapay balın ki % 100-150 mg arasındadır.</span><br /><span style="font-weight: bold;">Kısacası bu HMF değerlerin dışındaki veriler insanlar için zararlıdır ve DÜnya Standartları vardır. Ama nitekim ARILARI bilemem......</span><br /><span style="font-weight: bold;">Burdan arıcı dostlarıma tavsiyem bloglardan yayınlanan (bu benim içinde geçerli) herşeyi doğrudur diye kafanıza yerleştirmeniz. Bilelim ki bilgi bir derya deniz burdan biraz olsun bizlerde faydalanalım. Bunun yoluda yine en basit yolu internetten geçiyor......Yolunuz BİLİMİN OLSUN..</span><br /><br />www.katalizor.net<br />sitesinden alınmıştır. teşekkürler katalizör.....<br /><br /><br /></div>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-41402728016890884262008-12-26T13:59:00.006+02:002008-12-26T14:23:49.527+02:00Soğuk Havalar<a href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SVTJ560LEWI/AAAAAAAAAYE/mL8ZlEZmdw4/s1600-h/100_0018.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5284070259690246498" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; CURSOR: hand; HEIGHT: 240px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SVTJ560LEWI/AAAAAAAAAYE/mL8ZlEZmdw4/s320/100_0018.jpg" border="0" /></a> <div></div><div></div><div></div><br /><div></div><div><a href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SVTJoXyHp2I/AAAAAAAAAX8/FpRqWE1tRc0/s1600-h/100_1208.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5284069958228617058" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; CURSOR: hand; HEIGHT: 240px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SVTJoXyHp2I/AAAAAAAAAX8/FpRqWE1tRc0/s320/100_1208.jpg" border="0" /></a><br /><div><a href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SVTHkIYX5MI/AAAAAAAAAX0/kt-RYcXnzEg/s1600-h/100_2680.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5284067686351365314" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 240px; CURSOR: hand; HEIGHT: 320px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SVTHkIYX5MI/AAAAAAAAAX0/kt-RYcXnzEg/s320/100_2680.JPG" border="0" /></a> Kış mevsiminin derinden hissedildiği şu günlerde arıcılık için pekte parlak olmayan günler geçirmekteyiz. Ülkemizin diğer bölgelerine göre kışın saman alevi gibi geçtiği bölgemizde de bazı zamanlar arılar keşke hiç dışarı çıkmasa demiyor değiliz. Bu günlerde çiçeklenmesi olan, yöremizde "yenidünya" denilen bitkinin cazibesine kanan bizim elemanlar malesef yolda veya tozlaşma esnasında aynen deniz altında vurgun yemiş gibi soğuğa maruz kalıp oracıkta can vermekteler.Ha çokmu zarar veriyor bence arıları etkileyecek kadar çok zarar vermiyor. Bu durumun elbette zararı kadar faydasıda var buda üreme işlevinin hız kessede devam etmesi, polen ve bal akımının devam etmesi oluyor.Bu sezon kararımı verdim arılara kek vermeyeceğim bakalım ne olacak, zaten içerisinde yeterince bal bıraktım çok isterlerse onu yesinler........"Bu ARADA VARROA İLAÇLAMASINI UNUTMAYALIM ARKADAŞLAR"<br /><br /><br /></div><div></div></div>fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-44462183241867661622008-11-10T22:18:00.004+02:002008-11-10T22:46:07.620+02:00Kışlık yerimiz<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SRiYECXqbNI/AAAAAAAAAXs/iZ11qu5nB8k/s1600-h/100_2573.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SRiYECXqbNI/AAAAAAAAAXs/iZ11qu5nB8k/s320/100_2573.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5267126959332814034" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SRiXw9bGoPI/AAAAAAAAAXk/htrYGiMDjkc/s1600-h/100_2572.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SRiXw9bGoPI/AAAAAAAAAXk/htrYGiMDjkc/s320/100_2572.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5267126631587553522" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SRiXfIUKYmI/AAAAAAAAAXc/0Beb3kBN_vk/s1600-h/100_2571.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SRiXfIUKYmI/AAAAAAAAAXc/0Beb3kBN_vk/s320/100_2571.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5267126325273584226" border="0" /></a>Arılarımızı yeni yerimize taşıdık, kışın gelmesi ile yazın bal almak için bıraktığımız ovayı terkederek püren olduğunu umduğumuz dağlık kesime getirdik.Açıkçası kuraklıktan dolayı pekte içaçıcı bir püren yok ama yinede ya nasip dedik en azından ümidimiz var dedik. Bal sağımından sonra invert olmayan şerbetlerimizi arılara elimizden geldiğince hazırlayarak arılarımıza ikram ettik. Bu invert şerbet açıkçası arıcılar arasında bayağı moda bu sıralar ama ben pek araştırma vakti bulamadım birazda bana zahmetli geldi ondan kaçındım, başkacada bir niyetim yoktur. Bizler tabiki bilim adamı değiliz bizler arıcılar olarak sadece uygulayıcıyız. Bilim adamları tarafından bilimsel olarak yapılmış araştırmaların sonuçlarına göre kendimize ne uygun gelirse onu uygulamak durumundayız. Tabiki ister uygular ister uygulamayız ama sonuçlarına bireysel olarak biz arıcılar katlanmak durumundayız. Şu anda kışa girmek üzere olduğumuz şu günlerde bizlere düşen arıların besin durumunu kontrol etmek eksikse takviyede bulunmak ve en önemlisi varroa ile uygun teknikle mücadelede bulunmak. Olsun veya olmasın varroa ile mücadele etmeliyiz. Bizim arıların üzerinde bir kaç tane varroa görmemiz demek varroanın arıyı teslim almasına az kalmış, bizde ilaçlama olarak geç kalmışız demektir. Bunun el bet bir hesaplama yöntemi var ama tam hatırlayamadım. Onun için siz siz olun varroa yı arının üzerinde görmemeye bakın. Birde kışı sert geçen bölgeler için bu günler son günler hatta son günlerde gelmiş olabilir takviye besin konusunda. Bizler o yönden biraz şanslıyız bölgemizde çiçeksiz mevsim pek olmuyor gibi, vede arının salkım yaptığı günler bayağı az....hepinize arı kayıpsız bir sezon dileğimle...fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-35091067.post-73591878548092137492008-09-27T21:54:00.004+03:002008-09-27T22:09:38.836+03:00Bu arıların hiçmi dostu yok ya<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SN6CSrypI2I/AAAAAAAAAW4/4hVRg71Zi0c/s1600-h/100_2447.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer;" src="http://4.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SN6CSrypI2I/AAAAAAAAAW4/4hVRg71Zi0c/s320/100_2447.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5250777473064969058" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SN6CA0yC09I/AAAAAAAAAWw/ruXunOBuaZU/s1600-h/100_2448.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer;" src="http://2.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SN6CA0yC09I/AAAAAAAAAWw/ruXunOBuaZU/s320/100_2448.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5250777166240732114" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SN6BxsAkz-I/AAAAAAAAAWo/01z0yp7zrNg/s1600-h/100_2459.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer;" src="http://3.bp.blogspot.com/_B-nyiQvqJCM/SN6BxsAkz-I/AAAAAAAAAWo/01z0yp7zrNg/s320/100_2459.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5250776906187722722" border="0" /></a>Ya Allah aşkına bu arıların hiçmi dostu yok ya. Var tabiki elbette bu söylediklerimizin işin şaka tarafı.Doğanın dengesi bu tabiki. Resimden de görüldüğü gibi eşek arıları yılın bu zamanında arıları nerdeyse kovana hapsediyor. Arının aç kalması bir tarafa susuz kalmasından korkuyor insan. Bu kadar düşman hazır varken bir arkadaş daha musallat oldu. Ama bu arkadaş biraz sevimli görünüyor. Enteresandır kuşlarının kursaklarını açtığımızda içinde eşek arılarıda çıktı. Eşek arılarının çözümünü nasıl buldunuz derseniz sürek avıyla derim, toprağa açtıkları yuvaları sulanmaya gelen eşek arılarını takip ederek bulduk ve yok ettik.fatih güneşhttp://www.blogger.com/profile/16664260284328336301noreply@blogger.com2